Okunma Sayısı : 2001
Yazarımız İsmail Detseli geçtiğimiz günlerde “Şoray Uzun Yolda” programının çekimleri için Gökyurt’taydı. Şoray’a memleketten ve köyden haberler veren Detseli oturdu Şoray’la geçen saatlerini yazdı. Zevkle okuyacaksınız.
Kanal 7 nin usta program yapımcısı 37 lik sarışın delikanlısı Türkiye de ve yurt dışında reyting rekorları kıran görüntü ve yaşam programları yapan Şoray Uzun ile geçen 10 saatimi ve o sevimli ama bir o kadar da mesleğinin gerektirdiği için yerine göre sert tavırlar takınan o ekranların şen ve güzel insanından bahsedeceğim.
Geçeni çabuk unuturum ama sanırım 10-11 haziran 2006 tarihleri idi Konya büyük şehir belediyesi basın bürosundan gazeteci arkadaşım sayın Hüseyin baş cep telefonumu arayıp abi memleket gazetesi yazı işleri müdürü hakkı beyden telefonunu aldım. İki gün önce gidip resimlediğim ve hayran kaldığım o tarihi (Gilistra) Gökyurt köyünden mişin hem de yazar şair ve tv ekranlarına da yabancı olmadığını öğrendim ve büyük sevinç duydum senin le önümüzdeki günlerde Şoray Uzun yolda programına köyünüzde bir çekim yapalım diyordu.
Ben şaşkınlığımı üzerimden çabuk atarak hay hay Hüseyin Bey yapalım dedim. Kısaca bana Gökyurt da gittiğini ve oralarda güzel resimler çektiğini benim köyümdeki ilginç yaşamdan ve tarihi yerlerin ihtişamından bahsederek buralarını Türkiye ve dünyaya tanıtalım dedi ve telefonu kapattı.
Benim o gece uykularım kaçtı sabah tekrar hakkı biçerden de işin aslını öğrendikten sonra hemen eşimi köyüme gönderdim orada bazı hazırlıklar yapmaları için de köy muhtarına. Ve bacanağımın damadı olan köylüm Sayın Abdullah dönmeze durumu anlatıp teyzesini yani eşimi gönderdiğimi onunla beraber bazı hazırlıklar yapmalarını rica ettim meğerse onlarda bu programın müdavimleri imiş.
Artık Hüseyin baş beyle günlük telefon görüşmesi yapıyor ve işleri organize etmeye çalışıyorduk. Hüseyin Bey bana Şoray uzun un organizatörü Muhammet Hanefi beyin cep telefonunu verdi ve onunla irtibata geçmemi önerdi ben kendisine çekimlerde onunda köyümüzde bulunmasını rica ettim inşallah dedi.
Biz artık Muhammet Bey ile irtibatlaşıyorduk bana 16 Haziran Salı günü sabah saat 08 de Selçuk otelde buluşup köye gidip çekim yapmamızı önerdi olur dedim. Çekimden bir gün evvel köyümün ileri gelenlerine de durumu haber verip bu işin büyük yankı yapacağını söyledim baktım ki onlar benim gibi düşünmüyor bu işe pek sıcak bakmıyorlardı. O üzüntü ile Hüseyin beyi veya Muhammet Hanefi beyi arayıp çekimden vaz geçtiğimizi kabul görmediğimizi söyleyecektim. Son anda vaz geçtim bir başka köylüme gittim o bu durumu çok olumlu buldu ve hemen köyümüzün dernek başkanına haber verip benimle buluşmasını sağladı.
Dernek başkanı sayın Ragıp Kadıoğlu bey hemen aracı ile geldi yapılacak işleri alınması lazım olan malzemeleri alalım bu işi gerçekleştirelim dedi ve o gün tesadüfen Konya da olan köyün muhtarını da bulup görüştükten sonra belediyeye vardık Hüseyin bey ile görüştük abi İsmail bey bu işleri biliyor Muhammet beyle görüşüyor sizin köyün çekimi yarın yapılacak bende bunca işim arasında İsmail ağabeyimin isteğini kıramadım bende geleceğim inşallah dedi.
Ayrıldık ben ertesi gün sabah saat 7 30 da Selçuk otelde idim.
Baktım benden evvel gelmiş birçok gazeteci ve haberciler vardı lobiye oturdum, bir ara asansöre baktım elinde iki takım elbise ile Şoray uzun indi hemen yanına koştum, Şoray Bey ben İsmail Detseli bugün beraber çekim yapacağız dedim. Tamam, abi gel kahvaltı yapalım dedi ben tok olduğumu söyledim abi kahvaltı yapıp ineyim inince burada fazla eğleşmeden hemen yolumuza gidelim diye beni sıkıca tembihledi. Bu arada Muhammet beyi de telefonla arıyorum ama yüz yüze görüşmedik birbirimizi tanımıyoruz.
Ama Muhammet Bey telefonu çaldırınca bana doğru gülerek geldi ve hoş geldin İsmail abi dedi hoş beş ettik bu arada Şoray beyde indi yanında kameramanı Eyüp Ensari bey de vardı. Etraftan tanıyanlar Ooo Şoray Bey falan diyenlere pek rağbet etmeden bizi köye götürecek olan ve otelin kapısında bekleyen minibüse Hüseyin baş kardeşim Muhammet Hanefi Bey Şoray Bey ve ben bindik. Şoförümüz Hasan usta bir çeviklikle hareket etti ve 15 dakika sonra Antalya çevre yolu yayla pınar geçidi avcan tesislerinde idik. Minibüsün arka koltuğu yatak haline getirilmiş her türlü meyve suları çikolata ve sakızlarla bezenmiş bir çerçi köşesi Şoray uzun arka koltuğa uzanıp yatıyor o ekranlarda cıvıl cıvıl olan usta yapımcı kimse ile muhatap olmuyor gayet katı kuralcı sert mizaçlı bir Şoray.
Eğer bir şey soramaya kalkarsan organizatörünü işaret ederek onunla konuşun bana sormayın diyor. Yarım saatlik yola gidecek kadar zaman içinde bile arka koltuğa yatıp kimseyle muhatap olmuyor. Oradan ayrılmadan yakıt ikmali yapılırken köydeki çekimlerde yaşanabilecek olumsuzluklardan bahsedip korkularımı dile getirdim. Muhammet Bey böyle bir usta yapımcıya programı şöyle yap böyle yap diyemeyiz ama beninde köyümün insanlarının ve hanımlarının katı kuralcı olduklarını iyi bildiğimi. Ufak bir laubali harekette bizi tersleyebileceklerini programın iyi olması için bunlara dikkat etmemiz gerektiğini kendi aramızda konuşurken bizi dinlemekte olan usta yapımcı korkmayın ben adamların ve halkın durumuna göre program yaparım ben işimi bilirim hiç endişeniz olmasın dedi.
Köye vardık köyde bizi öyle fazla bir karşılayan olmadı çünkü tam Haziran ayı işlerin yoğun olduğu aylardan dı. Halk odası diye tabir ettiğimiz köyümüzün muhtar odasının önünde yorgunluk çaylarımızı yudumlarken bizimle çekim yaptıracak olan botsa) Güneydere köyünden Konya daki arkadaşlarla da irtibat kurmaya çalışıyorduk. Köyde aradığı kalabalığı bulamayan değerli kardeşim gazeteci Hüseyin Baş çekimler fiyasko olacak diye çok korktuğunu yüz hatlarından belli ediyordu. Ona müsterih olmasını gerekli hazırlıkları yaptırdığımı evvel Allah ın izniyle çok güzel bir program çıkaracağımızı söyleyip rahatlamasını sağladım.
Oradan çekimlere başlamak için topraktan yapılmış yuvarlak bir sini gibi şekil verilmiş evlerin duvarları içersine önceden yapılmış ocağın içersine itina ile yerleştirilen dibleki tabir edilen toprak sac üzerinde harlı ateşte bazlamanın nasıl yapıldığını ilk defa çektik. Burada köyümün akıllı ve kibar benimde akrabalarım alan hacı teyzelerle de köyün yaşamı ve çalışmaları hakkında konuşmalar yapıldıktan sonra yöresel yemeklerin tarifinin yapılmasına ve yenmesine geçildi. Bu işleri de daha evvel köye gidip orada hazırlıklarını tamamlayan eşim Esma Hanım yapacaktı.
Bu arada dernek başkanımızın muhterem eşi ve kayın validesi benim kızım gelinim ve başkanın bir akrabası kızımızda yöresel giysilerle çekim yerine geldiler. Eşim yaptığı yemekleri tarif ederken Şoray Bey eşime kaç çocuğunu olduğunu sordu eşimde Şoray ı diğer programlarında daima izlerken bazı konuşmalarından hicap duyduğu için. Ben bilaveletim yani çocuğum yok deyiverdi.
Sonrada 7 çocuk annesi olduğunu öğrenen Şoray teyze ne olur kamuoyunu yanıltma diyerek espriler yaptı. Çekimler sırasında ve ara dinlenmelerinde fazla kimse ile laubali olmayan usta yapımcı çekimlerde dışardan müdahalelerle de sert tavrını koyarak lütfen hariçten gazel okunmasın diye programın formatı üzere insanları ikaz ediyordu. Çekimler sırasında her programda yaptığı esprilerini bir biri ardına sıralıyor çekimler güzellik katıyordu
Oradan köyün konumu itibarı ile çok taşlık ve yüksek bir hüyüğün tepesinde oluşu traktör ve hayvanların iş gördüğü bu arada köyümüze rampalardan ve kayalardan iniş çıkışların da zorluğu gözden kaçmıyordu. Bu görüntüleri de çektikten sonra bunca emsali görülmemiş çokluktaki mağaraların bu yörede bulunması Şoray beyi çok etkiliyor bazen dalgınlaşıp gidiyordu. Dinlenme aralarında yöre hakkında bizlerden bilgi alırken erken Bizans dönemine ait yaşamların geçtiği bu1700-1800 yıllık bir tarihin yaşanmışlığını duymak onu hayli duygulandırıyordu. Esasen benim köyümün tarihi yerleri ve kış mevsimi olsa düğün gelenekleri arkadaş barhanaları ve çeşitli yöresel oyunların oynanması ile günlerce çekim yapılabilecek bir yer olduğunu. Ama zaman darlığından çekimlerin kısa tutulduğunu bilmenizi isterim. Şoray Bey aslını merak edip soran meraklılara, Akşehir kökenli biri olduğunu ancak dedelerinin Bulgaristan’a gitmesi ile orada doğduğunu söyleyip bir Ana dolulu olduğu imajını veriyordu. Oradan zamanın çayırlardan tırpan yani kosa ile ot biçip bizim tabirimizle burma yapma zamanı olunca onların çekimi için yakınlardaki ahmatlar denen yerdeki çayırlarda ot biçmeyi. Kosa çekiçlemeyi (bir nevi tırpanı bilemek) at ve eşeklere bu yükleri sararken onları nasıl ıhtırdığımızı (yatırmak) otu nasıl burma yaptığımızı ve merkep ve atlarla nasıl köye taşıdığımızı görüntüleyip artık tarihe ışık tutmaya gelmişti sıra.
Bir ara bana Şoray Bey İsmail abi sen bu köylüsün elbette buranın bütün işlerini iyi bilirsin ama senin giyim kuşamın bu işleri yapmaya ve görüntülemeye şimdi müsait değil biz köylülerle bu işleri çekelim senin bana tarihi anlatacağın yer var diyordu. İşte o tarihi yerin ve kazıcıların arkeologların dünyada eşi olmadığını söyledikleri köyümüzde adı sandık kaya olarak bilinen ama tek kayadan oyma dışı ve içi tam bir haç istavroz şeklini andıran şapel tabir edilen kayanın kilisenin başında idik. Ve burada bildiğim araştırdığım ve duyduklarımı kazı yapan arkeologlardan öğrendiklerimi birleştirip Şoray beye buranın geçmişini anlattım.
Geç kaldık diyerek daha köye bir daha geri dönmeden hemen aracın gelmesini fırsat bilip araca bindik ve Botsa) güneydere köyüne geldik orada çekimlerden sonra bir ufak kahvaltı diye ısrar eden köylünün evine oturduk ben abdest aldım ayrı bir odada namaz kılarken yanıma Şoray Bey geldi ben namazda iken şöyle espri yapıyordu İsmail abi namaza bizden evvel kaçmış ve başlamış ama biz ondan evvel kılarız. Nasılsa biz seferi kılıyoruz diyerek acele eda ettiği öğle namazından sonra köyden ayrılmadan ikindi namazını da Muhammet Hanefi ve kameraman değerli kardeşim Eyüp Ensari de namazlarını eda ediyorlardı. Bu durum beni çok memnun etmiş onlara karşı muhabbetim artmıştı. Botsa da bize refakat eden Mehmet akif uğurlu kardeşime ve Botsalılara teşekkür ederim.
Burada bir şeyden daha bahsetmek isterim sayın organizatör Muhammet Hanefi ye ben, terbiyem gereği birkaç defa Muhammet bey diye hitap edince o gönlü ve yüreği ferah insan bana İsmail ağabey bana öyle bey falan diye hitap etmene gerek yok beni utandırıyorsun diye mütevaziliğini gösteriyordu.saat 17 30 gibi Güneydere botsa dan ayrıldık saat 18 Konya da idik onlar sızmaya gideceklerdi ben müsaade istedim ve evimde kaldım çekimlerin yayınından üç gün önce Muhammet Hanefi beni arayıp abi 27 haziranda köyünüzün çekimleri yayınlanacak demesi büyük incelikti. Ayrıca yayından sonra tekrar arayıp çekimlerin güzel olup olmadığını sorması ve bana abi şoray yanımda bundan sonra İsmail Bey kendine iyi baksın bizim reklâmımız onu çok gezdirir diyordu doğru söylemiş. Çünkü yurt içinden ve yurt dışından aldığım tebrikler Konya mızın içersinde çarşı pazarda şahsıma gösterilen büyük ilginin Şoray uzun yolda programının ne kadar reytingli ve seyredilen bir program odlunun işareti idi. Teşekkürler ŞORAY UZUN Yolun uzun açık ve sağlıklı olsun bende sizin gibi star ları ve usta yapımcıları buldukça köyümü tanıtmaya devam edeceğim. İşte Şoray uzun ile sabah 08 de başlayıp akşam 18 de biten 10 saatin bir panaroma sı.
Bir olayı da sizinle paylaşayım 27 Haziranda yayınlanan Gökyurt belgeselinden sonra 28 Haziran Pazar günü köyüme gelen bir Hıristiyan papazının İsmail Detselinin gösterdiği kiliseyi bana gösterin İsmail Detseliyi bulun bana anlatsın burayı iyi tanıtırsanız İzmir efesi sollarsınız Hıristiyanlar burada hacı olurlar demiş
Ortalama Üye Değerlendirmesi
BAO CY6 U 5 P C GWO AOW SHX 83F Q T 5 K DPM AK2 FUJ
Gönderilen yeni yorum yok
Konya Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği, Türsab, Gazeteciler Cemiyeti, Turistik Belgeli Konaklama ve Yiyecek İçecek Tesisleri, Otelciler Odası, Lokantacılar Odası ve üye sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan ortak çalışmalar sonucu Konya’nın 7 harikası Mevlana Kültür Merkezinde ve Kule Site Alışveriş Merkezinde oylanıyor.
11. Geleneksel Gökyurt Köyü Kültür ve Turizm Şöleni
Geleneksel Şölenimizle ilgili bilgiler aşağıdaki gibidir. Tüm köylülerimize önemle duyurulur.
Türkiye'yi ağlatan kazada 2 kayıp da bizim köyden..
Ürgüp Göreme'ye geziye giden 2-A sınıfı öğrencilerini taşıyan otobüs, Aksaray'da kaza yapmış ve 33 öğrenci ve veli kazada hayatını kaybetmişti.
Hemen çevresindekiler yanına yaklaşıp, neye baktığını acaba neyin noksan olduğunu sordular sanırım. Kulaklığını eliyle iyice kulağına yerleştiren İnönü merhum, yarı soranlara, yarı da mikrofona doğru yükselen sesiyle şunları söyledi: “Hani benim kader arkadaşım, silah arkadaşım, can dostum sakallı Memiş’im yok mu?” dedi. Devamı için Ünlülerimiz linkini veya burayı tıklayabilirsiniz.
Karun Hazinesi'ne ait kanatlı denizatı biçimindeki altın broşun, Uşak Arkeoloji Müzesi'nden çalınıp yerine sahtesinin konulması müzelerdeki güvenlik açığını bir kez daha gündeme getirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı soruşturmanın devam ettiğini söylerken, Karun Hazinesi'nin Türkiye'ye kazandırılmasında emeği geçenler ise hırsızlık olayına haklı olarak daha fazla tepki gösteriyor. Ülkemiz müzelerinde çok değerli kültür hazineleri sergileniyor, ancak gelişmiş teknolojilere dayalı güvenlik sistemleri ne yazık ki hala yok.
Tüm İslam aleminin ve değerli köylülerimizin Ramazan Bayramını kutlar daha nice bayramlara sağlık mutluluk birlik ve beraberlik içinde erişmelerini dileriz.
Dernek Yönetim Kurulu
Derneğimizin kısa mesaj ile üyelerimizi bilgilemdirme sistemi faaliyete geçmiştir...Vefat, düğün, hastalık gibi hemşerilerimizin özel veya acılı günleri kısa mesaj sistemi ile duyurulacaktır. Bu bağlamda üyelerimizin ve hemşerilerimizin dernek yönetimi ile irtibata geçerek cep telefon numaralarını güncellemeleri gerekmektedir. Bu konuda göstereceğiniz hassasiyet için şimdiden teşekkür ederiz.
Kilistra (Gökyurt) Kültür ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu
Selçuk Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Araştırma Görevlisi Bizantolog İlker Mete Mimiroğlu, Eşi Araştırma Görevlisi Arzu Mimiroğlu ve bölüm öğrencileri, köyümüzü ve Alısumas Tepesini kapsayan araştırma gezisi düzenlediler.
Derneğimizin çeşitli tarihlerde İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde gerçerkleştirdiği ziyaret gezileri ve neticeleri aşağıda belirtilmiştir. Gezilerde görüşülen köylülerimiz birlik ve beraberlik içerisinde köyümüzün kalkınması için tüm gayretleri göstereceklerini belirtmişlerdir.
Kilistra Gökyurt Kültür ve Turizm Derneğinin yapılan olağan genel kurulunda yeni dernek yönetimi seçilmiştir.
Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemine ait 500’e yakın eserin bulunduğu, 9 bin yıllık tarihe beşiklik eden tarih ve kültür şehri Konya, turizmde sadece Mevlânâ Müzesi, İnce Minare ve Karatay Müzesi ile tanındığı için yeterince yabancı turist çekemiyor.
23 Eylül 2009 Çarşamba İsmail Detseli’nin Memleket Gazetesi’ndeki yazısı. Ah o eski Ramazanlar: Eskiden beridir Anadolu’muzda Ramazan ayının atmosferi bir başka olur. Tabii Konya’mızda ve civar dağ köylerinde bu Ramazan’a yaklaşım bir başkadır.
Sayın İsmail Detseli'nin Memleket Gazetesi'nde çıkan yazısı. Orjinali için bu linki tıklayabilir veya buradan okumaya devam edebilirsiniz.
İsmail DETSELİ
Kilistra Antik kenti M.S. 7. y.y'da Kapodokya benzeri yumuşak kayaların oyulması ile bir çok kaya yerleşmesi oluşturulmuştur. 1998 yılında giderleri il özel idare müdürlüğü tarafından karşılanmak üzere Konya Müze Müdürlüğü adına yapılan kurtarma kazısı çalışmalarında, Haç Planlı Şapel, Sümbül Kilise, Büyük Su Sarnıcı ve Şırahanelerde temizlik, restorasyon, çevre düzenlemesi yapılmıştır.
Mevlüt Saatçi ve Bitti Hüseyin'i ni kaybettik...
29 Mart 2009 tarihinde Ülkemizde yerel seçimler yapılmıştır. Her İl, İlçe, Belde ve köylerimiz 5 yıl süreyle kendilerini yönetecek kişileri seçmek amacıyla sandık başına gitmiştir.
Tüm İslam aleminin ve Gökyurt'lu hemşerilerimizin bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi mübarek olsun. Bu mübarek gecenin Vatanımıza, Milletimize ve Tüm İsalam alemine hayırlar getirmesi dileğiyle.
Kurban Bayramınızı en içten duygularla kutlar yaşam boyu sağlıklar dilerim
YÖNETİM KURULU ADINA B Ş K Ragıp K A D I O Ğ L U
GİDESİM GELDİ
Yıllardır ayrıyım Gökyurt köyünden Çok özledim bir gün gidesim geldi Köy içinde yaren ahbap dolaşıp Eş dostuma bir selam edesim geldi
Sayın İsmail Detseli'nin şiirni okumak için bu linki tıklayınız veya Sizden Gelenler Bölümünü ziyaret edinizi
İstanbul'daki Geleneksel Pikniğimiz daha önceden açıkladığımız Çatalca'daki yerde yapılmayacaktır. Bu seneki piknik yeri olarak "Beykoz Korusu'nda 3 Haziran 2007 Pazar günü yapılacaktır.
Tüm Hemşehrilerimize duyurulur. HASAN ATEŞCİ İst. Denek Başkanı
Tekkeli Osman Demir (Çavuş Osmanı) 19-Mart-2008 Çarşamba günü vefat etmiştir. Akşam namazı sırasında defnedilmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm hemşehrilerimize başsağlığı dileriz.
2008 YILI OLAGAN GENEL KURULU TOPLANTISI 17/2/2008 PAZAR GÜNÜ SAAT 13,00 DE DERNEK MERKEZİ (YAYLA GÜZİDE HANIM SOKAK GÜZİDE AP.No.18/A BAHÇELİEVLER / İST. ADRESİNDEDİR. İSTANBULDAKİ TÜM HEMŞEHRİLERİMİZİN GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILIP YENİ YÖNETİM KURULU ve ORGANLARINI SEÇMELERİNİ KURUCU BAŞKAN OLARAK RİCA EDİYORUM.(Dernegimizin yaşaması için bu gereklidir.) LÜTFEN HERKEZ YANINDA BİRİNİ GETİRSİN
Hasan ATEŞCİ İst.Dern.Başk.
Sayı İsmail Detseliden bir çalışma daha.. Babamızdan dedemizden dinlediğimiz, hayal meyal hatırladığımız Arzu ile Kamber masalı artık arşivimizde yer alıyor. Arzu ile Kamber Masalını okumak için burayı tıklayınız veya Hikaye ve Masallar bölümümüzden okuyabilirsiniz.
Receb-i şerifin ilk Cuma gecesi Regaib gecesidir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, bu gecenin kıymeti daha da artmaktadır. Allahü teâlâ, bu gecede, mümin kullarına, ragibetler, yani ihsanlar, ikramlar yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua red olunmaz ve namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir.2012 Regaip Kandilini 24 Mayıs Perşembeyi Cuma'ya bağlayan gecede idrak edeceğiz. Kandiliniz mübarek olsun
Kilistralı esnafların tanıtıldığı 'HARMANLAR' bölümü eklenmiştir
Konya Postası gazetesi yazarı İlker Mete Mimiroğlu'nun 18 Ağustos 2008 tarihli gazetede yayınlanan makalesini buradan okuyabilirsiniz. Yazara köyümüzle ilgili yaptığı çalışmalardan ve hassasiyetinden dolayı teşekkür ederiz.
Bugünkü bölümümüzde de, İlker Mete Mimiroğlu’nın, “ Günümüze ulaşabilen bir Ortaçağ kenti” makalesine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Köyümüzden Süleyman Güney (Kıbrıslılaın Süleyman) vefat etmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm köylümüze başsağlığı dileriz.
Yaklaşık 40 yıldır kazılar yapılan çatalhöyük ve (diğer iki höyük) Konya'ya gidildiğinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir. Konya’nın Çumra İlçesi sınırlarında olan bu höyük'te yapılan çalışmalar sonucunda 13 yapı katı açığa çıkartılmıştır. Zoldra ise Kilistra civarındaki diğer bir ilginç höyüktür.
Köyümüz'ün gazisini kaybettik
Bizim köyümüzün yüksek ve efsanevi bir tarihe sahip olan Alisumas Dağının zirvesine yakın olan bir pınarın efasnesini anlatacağım bu yazımda. İsmail Detseli Yazının devamını okumak için bu linki veya Hikaye ve Masallar bölümümüzdeki ilgili yeri tıklayabilirler.
Kilistra'da kış ve düğün resimleri eklenmiştir...
Berat Kandili, Yüce Rabbimiz nezdinde beratımıza vesile olduğu, Rabbimizin affediciliğine ve bağışlayıcılığına sığınmayı öğrettiği gibi, aynı zamanda kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma günüdür. Yaradan’ın affına erebilmek için yaradılanı affetme günüdür. Diyanet İşleri Başkanlığının Mesajını okumak için tıklayınız
Köylümüz Ali Baloğlu (Bittigilin Ali) 02-03-2009 günü vefat etmiştir. Cenazesi ikindi namazını müteakip üçler mezarlığına defnedilmiştir. Merhuma Allah tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz.
Sayın İsmail Detseli'nin TYB (Türkiye Yazarlar Birliği) binasında, yeni kitabı için tanıtım ve imza günü vardır. Tüm hemşehrilerimiz imza gününe davetlidir. Yer : TYB Binası Tarih : 21 Temmuz 2010 Saat: 11:00