Okunma Sayısı : 2084
Ecel gelir taviz vermez
“Hazır mısın” diye sormaz
Tatlı canı tende koymaz
Sarı yaprak dalda durmaz
Dökülür hep toprak anasına
Geçtiğimiz Cumartesi saat 14 suları idi. Çocuğumu Açık Öğretim Sınavı için bir okula götürmüştüm. Beklerken cep telefonum çaldı “alo” dedim, sevdiğim bir arkadaşımın oğlu idi. “İsmail Emmi Goca Anam (büyük annelere bizim köyümüzde böyle denir) vefat etti. Haber vereyim diye aradım. Bu ikindi namazını müteakiben kaldıracağız” dedi, içim cız etti “tamam guzum” diyebildim. Defalarca yazdığım yazılarımda belirtmişimdir köyümüz eşrafından Merhum Zeybek Mehmet amcanın sevgili fedakar eşi, can yoldaşı, çok sevdiği hanımı annem kadar sevip değer verdiğim sahavetli görgülü bir Osmanlı kadını olan Rabia yengemin ölümü beni çok sarsmıştı. Eşimi de alıp hemen evlerine ulaştım, cenaze hazırlanıyordu sordum “hastamı idi?” diye. “Yok iki gün önce hastalandı bugün doktora götürdük daha sıra beklerken, ‘beni eve götürün’ dedi. Bütün çocukları başında idik. Hastaneden geldik bir saat içerisinde hakkın rahmetine kavuştu” dediler.
Öyle olmalıydı ibadet dirisi, iyilik timsali kimsenin hatırını kırmayan, eşi bulunmaz bir can idi Rabia yengem. Eşi merhum Mehmet emmi hep onun ismini çağırırken “irazım” derdi. Birbirlerini çok severler aralarında sanırım hiç kırgınlık olmamıştı. Bu muhabbetlerine yansıyordu. Onun için çok fazla hasretine dayanamadı Mehmet emmi ve hemen yanına alıverdi o sevdiği eşini de. Rabia yengemi kabristanda defnederken içimden gelen duygularıma hakim olamıyor, coşan gönlümün acısı gözlerimden yaşların boşalmasına sebep oluyordu. Çünkü aynı köyde, aynı mahallede onların ellerinde büyümüştüm. Allah gani gani rahmet etsin, kabriniz cennet olsun, yattığınız yerler nur olsun.
***
TAKKALI DAĞ YÜRÜYOR MU İBREHEM EMMİ
Artık köyümüzün olgunlaşmış meyveleri dalda durmuyor ve tek tek dökülüyordu. İşte bir acı haberde iki gün sonra pazartesi günü geldi. Onunla da çok hatıram vardı.
Yıl 1957, bahara doğru idi. O gece uykularım kaçmıştı. Nedeni ise köylü deyimi ile sabah şehere gidecektim. Yaşım 12 idi. Rahmetli anacığım ve babacığım köylümüz Kırımlı İbrahim amcanın şehre gideceği haberini almış beni de onun yanına ısmarlayacaklar, evde olan birkaç çeşit patates, soğan, kabak çekirdeği ve keneviri akşamdan çuvallara doldurup sabah erkenden merkeplere yüklediler ve İbrahim amca ile yola koyulduk. Sattığımız metaların parası ile eve yağ, tuz, gaz gibi şeyler alıp geri geleceğiz.
26 Ocak Pazartesi günü toprağa verdiğimiz İbrahim amca merhum “Hadi bakalım, Gara İsmail çok heves ettiğin şehri göreceksin sür eşekleri diye bana bir moral verdi sabah 5 te yoldayız, arada bir “aman İsmail hayvanları kıvrak sürelim, günler kısa, erken varalım mallarımız belki bugün satılır da handa rahatça yatar, yarın da erkenden döneriz köyümüze” diyordu. Çünkü babam ona “aman gardaşlık, gece Ismaylımı üşütme handa üzerine kaputu iyice ört” demişti. O da “merak etme sen birader, ben onu gözüm gibi korurum diyerek rahatlatmıştı. İçim güpürdüyor “acaba nasıl bir yer bu şeher” diye hayaller kuruyordum ki Karadiğin köyüne gelmişiz. Ben merkepleri sıkıca sürerken İbrehem emmi seslenmişti. “Buyur emmi” deyince “Bak şu karşıdaki Takkalı dağı gördün mü?” diye sordu. “Gördüm” dedim. Devam etti:Tam onun karşısına varacağız, şehir oracıkta..
Sevindim, çünkü yakın görünüyordu şehir…Ama biraz ilerledikçe sanki dağ kaçıyordu Beybes’e inmiştik “İbrehem emmi bizimle beraber o dağ da yürüyor mu acaba?” diye merakla sordum. Güldü merhum “Kaçmaz, kaçmaz” dedi.
Bende yol uzadıkça ümitler kırılıyor, bacaklarımın takati kesiliyordu. Beybes’te yarım saat kadar mola verdikten sonra “hadi bismillah” dedi, yine yola koyulduk. Benim durumumu iyi analiz eden İbrehem emmi “Gel gel, işte bu yolu bizler her gün böyle geliriz 45 kilometre. Guzum, gel seni biraz merkebe bindireyim” dedi ve beni merkebin üzerine bindirdi. Harmancık’a kadar geldik. “İn bakalım eşek de yoruldu canım, o da can taşıyor” dedi. İndim “Burası köy mü emmi” dedim, “Hee burası Harmancık köyü ya, geçtiğimiz yer de Karayüğ köyü idi” dedi. Ses kesildi. Çünkü konuşmak bile zor geliyordu bana.
Konya’ya erken indik. O tecrübeli adamın dediği oldu. Metalarımız erken satıldı. Bana bir etliekmek yedirdi. Götürüp hana yatırdı. “Ben biraz dışarıda gezip geleceğim hiç korkma uyu e mi” diye tembihledi. “Tamam” dedim ve o daha handan çıkmadan ben uyudum. Gece baktım üzerimi örtüyor korkmadın değil mi guzum ismaylım diyordu. Yok dedim ertesi sabah kalktık. Ellişer kuruş kendimiz için 25’erden 50 kuruş da merkepler için hancıya ücret ödedik, alacaklarımızı aldık, merkeplere binip erkence köye doğru yola koyulduk.
İşte beni ilk defa Konya’ya getiren değerli İbrahim amcamı Harmancık mezarlığına defnederken o sevecen ve babacan tavrını hatırladım. Hayalimden o anda 52 sene önceki yaşadığım duygularım, konuşmalarımız, olaylar canlanıverdi. Bu arada mahalle komşularımdan cami cemaati dostlarım da aynı günlerde ölenler kervanına katılıverdiler. Detseli Hamdi Akman, Sefaköylü Veli Doğan ve Çayırbağlı Akif Savaş hakkın rahmetine kavuştular.
İşte bunca düşünceler ile bazen sesli bazen de içimden bütün dualarımı onlar ve diğer ölenler için samimiyetle okudum okudum.. Ölenlerden helallik diledim… Allah sizlerden razı olsun rahat uyuyun.. Küllü nefsin zâikatül mevt. Her canlı mutlaka ölümü tadacaktır.. Bizler de geleceğiz, Rabbim hepimizi imanı kamilden ayırmasın…
Ortalama Üye Değerlendirmesi
J KCJ H2 1 F 5DS J TEK 6GS X H C 7QW 6NT LRI
Gönderilen yeni yorum yok
Tüm İslam aleminin ve Gökyurt'lu hemşerilerimizin bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi mübarek olsun. Bu mübarek gecenin Vatanımıza, Milletimize ve Tüm İsalam alemine hayırlar getirmesi dileğiyle.
Dernek Yönetim Kurulu
Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemine ait 500’e yakın eserin bulunduğu, 9 bin yıllık tarihe beşiklik eden tarih ve kültür şehri Konya, turizmde sadece Mevlânâ Müzesi, İnce Minare ve Karatay Müzesi ile tanındığı için yeterince yabancı turist çekemiyor.
Hemen çevresindekiler yanına yaklaşıp, neye baktığını acaba neyin noksan olduğunu sordular sanırım. Kulaklığını eliyle iyice kulağına yerleştiren İnönü merhum, yarı soranlara, yarı da mikrofona doğru yükselen sesiyle şunları söyledi: “Hani benim kader arkadaşım, silah arkadaşım, can dostum sakallı Memiş’im yok mu?” dedi. Devamı için Ünlülerimiz linkini veya burayı tıklayabilirsiniz.
Kilistra Gökyurt Kültür ve Turizm Derneğinin yapılan olağan genel kurulunda yeni dernek yönetimi seçilmiştir.
Derneğimizin kısa mesaj ile üyelerimizi bilgilemdirme sistemi faaliyete geçmiştir...Vefat, düğün, hastalık gibi hemşerilerimizin özel veya acılı günleri kısa mesaj sistemi ile duyurulacaktır. Bu bağlamda üyelerimizin ve hemşerilerimizin dernek yönetimi ile irtibata geçerek cep telefon numaralarını güncellemeleri gerekmektedir. Bu konuda göstereceğiniz hassasiyet için şimdiden teşekkür ederiz.
Kilistra (Gökyurt) Kültür ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu
29 Mart 2009 tarihinde Ülkemizde yerel seçimler yapılmıştır. Her İl, İlçe, Belde ve köylerimiz 5 yıl süreyle kendilerini yönetecek kişileri seçmek amacıyla sandık başına gitmiştir.
Receb-i şerifin ilk Cuma gecesi Regaib gecesidir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, bu gecenin kıymeti daha da artmaktadır. Allahü teâlâ, bu gecede, mümin kullarına, ragibetler, yani ihsanlar, ikramlar yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua red olunmaz ve namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir.2012 Regaip Kandilini 24 Mayıs Perşembeyi Cuma'ya bağlayan gecede idrak edeceğiz. Kandiliniz mübarek olsun
GİDESİM GELDİ
Yıllardır ayrıyım Gökyurt köyünden Çok özledim bir gün gidesim geldi Köy içinde yaren ahbap dolaşıp Eş dostuma bir selam edesim geldi
Sayın İsmail Detseli'nin şiirni okumak için bu linki tıklayınız veya Sizden Gelenler Bölümünü ziyaret edinizi
Konya Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği, Türsab, Gazeteciler Cemiyeti, Turistik Belgeli Konaklama ve Yiyecek İçecek Tesisleri, Otelciler Odası, Lokantacılar Odası ve üye sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan ortak çalışmalar sonucu Konya’nın 7 harikası Mevlana Kültür Merkezinde ve Kule Site Alışveriş Merkezinde oylanıyor.
Karun Hazinesi'ne ait kanatlı denizatı biçimindeki altın broşun, Uşak Arkeoloji Müzesi'nden çalınıp yerine sahtesinin konulması müzelerdeki güvenlik açığını bir kez daha gündeme getirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı soruşturmanın devam ettiğini söylerken, Karun Hazinesi'nin Türkiye'ye kazandırılmasında emeği geçenler ise hırsızlık olayına haklı olarak daha fazla tepki gösteriyor. Ülkemiz müzelerinde çok değerli kültür hazineleri sergileniyor, ancak gelişmiş teknolojilere dayalı güvenlik sistemleri ne yazık ki hala yok.
Tekkeli Osman Demir (Çavuş Osmanı) 19-Mart-2008 Çarşamba günü vefat etmiştir. Akşam namazı sırasında defnedilmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm hemşehrilerimize başsağlığı dileriz.
Kilistralı esnafların tanıtıldığı 'HARMANLAR' bölümü eklenmiştir
Kurban Bayramınızı en içten duygularla kutlar yaşam boyu sağlıklar dilerim
YÖNETİM KURULU ADINA B Ş K Ragıp K A D I O Ğ L U
Derneğimizin çeşitli tarihlerde İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde gerçerkleştirdiği ziyaret gezileri ve neticeleri aşağıda belirtilmiştir. Gezilerde görüşülen köylülerimiz birlik ve beraberlik içerisinde köyümüzün kalkınması için tüm gayretleri göstereceklerini belirtmişlerdir.
Berat Kandili, Yüce Rabbimiz nezdinde beratımıza vesile olduğu, Rabbimizin affediciliğine ve bağışlayıcılığına sığınmayı öğrettiği gibi, aynı zamanda kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma günüdür. Yaradan’ın affına erebilmek için yaradılanı affetme günüdür. Diyanet İşleri Başkanlığının Mesajını okumak için tıklayınız
Köyümüz'ün gazisini kaybettik
2008 YILI OLAGAN GENEL KURULU TOPLANTISI 17/2/2008 PAZAR GÜNÜ SAAT 13,00 DE DERNEK MERKEZİ (YAYLA GÜZİDE HANIM SOKAK GÜZİDE AP.No.18/A BAHÇELİEVLER / İST. ADRESİNDEDİR. İSTANBULDAKİ TÜM HEMŞEHRİLERİMİZİN GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILIP YENİ YÖNETİM KURULU ve ORGANLARINI SEÇMELERİNİ KURUCU BAŞKAN OLARAK RİCA EDİYORUM.(Dernegimizin yaşaması için bu gereklidir.) LÜTFEN HERKEZ YANINDA BİRİNİ GETİRSİN
Hasan ATEŞCİ İst.Dern.Başk.
11. Geleneksel Gökyurt Köyü Kültür ve Turizm Şöleni
Geleneksel Şölenimizle ilgili bilgiler aşağıdaki gibidir. Tüm köylülerimize önemle duyurulur.
23 Eylül 2009 Çarşamba İsmail Detseli’nin Memleket Gazetesi’ndeki yazısı. Ah o eski Ramazanlar: Eskiden beridir Anadolu’muzda Ramazan ayının atmosferi bir başka olur. Tabii Konya’mızda ve civar dağ köylerinde bu Ramazan’a yaklaşım bir başkadır.
İstanbul'daki Geleneksel Pikniğimiz daha önceden açıkladığımız Çatalca'daki yerde yapılmayacaktır. Bu seneki piknik yeri olarak "Beykoz Korusu'nda 3 Haziran 2007 Pazar günü yapılacaktır.
Tüm Hemşehrilerimize duyurulur. HASAN ATEŞCİ İst. Denek Başkanı
Köyümüzden Süleyman Güney (Kıbrıslılaın Süleyman) vefat etmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm köylümüze başsağlığı dileriz.
Sayın İsmail Detseli'nin TYB (Türkiye Yazarlar Birliği) binasında, yeni kitabı için tanıtım ve imza günü vardır. Tüm hemşehrilerimiz imza gününe davetlidir. Yer : TYB Binası Tarih : 21 Temmuz 2010 Saat: 11:00
Köylümüz Ali Baloğlu (Bittigilin Ali) 02-03-2009 günü vefat etmiştir. Cenazesi ikindi namazını müteakip üçler mezarlığına defnedilmiştir. Merhuma Allah tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz.
Selçuk Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Araştırma Görevlisi Bizantolog İlker Mete Mimiroğlu, Eşi Araştırma Görevlisi Arzu Mimiroğlu ve bölüm öğrencileri, köyümüzü ve Alısumas Tepesini kapsayan araştırma gezisi düzenlediler.
Bizim köyümüzün yüksek ve efsanevi bir tarihe sahip olan Alisumas Dağının zirvesine yakın olan bir pınarın efasnesini anlatacağım bu yazımda. İsmail Detseli Yazının devamını okumak için bu linki veya Hikaye ve Masallar bölümümüzdeki ilgili yeri tıklayabilirler.
Kilistra Antik kenti M.S. 7. y.y'da Kapodokya benzeri yumuşak kayaların oyulması ile bir çok kaya yerleşmesi oluşturulmuştur. 1998 yılında giderleri il özel idare müdürlüğü tarafından karşılanmak üzere Konya Müze Müdürlüğü adına yapılan kurtarma kazısı çalışmalarında, Haç Planlı Şapel, Sümbül Kilise, Büyük Su Sarnıcı ve Şırahanelerde temizlik, restorasyon, çevre düzenlemesi yapılmıştır.
Mevlüt Saatçi ve Bitti Hüseyin'i ni kaybettik...
Kilistra'da kış ve düğün resimleri eklenmiştir...
Sayı İsmail Detseliden bir çalışma daha.. Babamızdan dedemizden dinlediğimiz, hayal meyal hatırladığımız Arzu ile Kamber masalı artık arşivimizde yer alıyor. Arzu ile Kamber Masalını okumak için burayı tıklayınız veya Hikaye ve Masallar bölümümüzden okuyabilirsiniz.
Sayın İsmail Detseli'nin Memleket Gazetesi'nde çıkan yazısı. Orjinali için bu linki tıklayabilir veya buradan okumaya devam edebilirsiniz.
İsmail DETSELİ
Konya Postası gazetesi yazarı İlker Mete Mimiroğlu'nun 18 Ağustos 2008 tarihli gazetede yayınlanan makalesini buradan okuyabilirsiniz. Yazara köyümüzle ilgili yaptığı çalışmalardan ve hassasiyetinden dolayı teşekkür ederiz.
Bugünkü bölümümüzde de, İlker Mete Mimiroğlu’nın, “ Günümüze ulaşabilen bir Ortaçağ kenti” makalesine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Türkiye'yi ağlatan kazada 2 kayıp da bizim köyden..
Ürgüp Göreme'ye geziye giden 2-A sınıfı öğrencilerini taşıyan otobüs, Aksaray'da kaza yapmış ve 33 öğrenci ve veli kazada hayatını kaybetmişti.
Yaklaşık 40 yıldır kazılar yapılan çatalhöyük ve (diğer iki höyük) Konya'ya gidildiğinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir. Konya’nın Çumra İlçesi sınırlarında olan bu höyük'te yapılan çalışmalar sonucunda 13 yapı katı açığa çıkartılmıştır. Zoldra ise Kilistra civarındaki diğer bir ilginç höyüktür.
Tüm İslam aleminin ve değerli köylülerimizin Ramazan Bayramını kutlar daha nice bayramlara sağlık mutluluk birlik ve beraberlik içinde erişmelerini dileriz.