Okunma Sayısı : 9722
İsmail Desteli
Değerli köylülerim,
Önce şu Gücümen’e açıklık getirelim. “Gücümen ne demek?” sorumuza, büyüklerimiz: “Bu sülalenin çok akıllı bir ferdi vardı. Konya medreselerinde okuyan bu zatın boyu ve yaşı çok ufakmış. Onu hocası gücümenim de gücümenim akıllı gücümenim diye severmiş, ondan kalmış bu lakap” derlerdi..
Aile büyüklerinden Rahmetli Hacı Zalif (Zeliha)’da bunu torunlarına söyleyerek doğrulamıştır. Ayrıca “ufak-tefek” anlamında kullanılan KÜÇÜMEN sözcüğü Orta ve İç Anadolumuz’un şive özelliği olarak “GÜCÜMEN” şekline dönüşerek kullanılagelmiştir. Köyümüzün Allı Mahallesinde şimdi halen yukarı harman olarak bilinen köy çeşmesinin üzerinde bulunan bu görkemli yüksek ev Gücümengile ait idi. Sonra bu evi, Gücümengil Konya ya göçünce, Madi Mehmedi yani Mehmet Acaroğlu merhum almıştı. Merhum Gücümen Hoca namı ile bilinen hoca efendi, bu evlerine yakın olan bir mescitde çok yıllarca namaz kıldırdığı için, bu mescide de “Gücümenin Camisi” der köylüler ve öylede bilinir. Ama aslen bu mescit Gücümen mescidi değildir, başka bir ismi vardır.
Neyse biz gelelim konumuza; Gücümen lakabı ile tanınan İbrahim Hoca’nın iki oğlu varmış Hafız Mehmet Fevzi, diğeri de Tapucu Mevlit. Mevlüt’ün çocuğu olmamış. Hafız Mehmet Fevzi’nin de iki oğlu varmış: Merhum Hazim Bey: Hazim Gücümengil ve İbrahim Ayık. “Peki, burası çelişki değil mi?” der gibisiniz. Evet, devlet tarafından soyadı verildiğinde bu sülale Ayık soyadını almıştır. Sonraları Hazim Bey, Gücümengil lakabı unutulmasın diye resmi makamlara müracaat ederek Gücümengil soyadını almıştır. Yani soyadları Ayık’tır ve kardeşi İbrahim Ayık amca halen Arapoğlu Makası yakınlarında Sahipata Mahallesi, Altay sokakta Ayık Apartmanında ikamet etmektedir. Hazim Bey’inde bu civarlarda bir evi vardı. Ankara’ya göç ederken satmıştı. Merhum Hazim amca rahmetli, benim babamın arkadaşı, köylüsü ve köyde yakın komşusu olduğundan babam merhum onu çok severdi Hazim amcanın ismini 1980’li yıllarda Bozkır’a bağlı Sarıoğlan Kasabası’nın girişinde yeşilliklerle meşhur olan köylülerin “Büyük Bunar” dedikleri su deposu kapalı kaynak suyunun ön cephesinde görüp okumuştum. Bu pınarımızın su deposu değerli Nahiye Müdürümüz Hazim Ayık tarafından tarih 1950’ler sanırım yapılmıştır. İbaresi 1980’li yıllara kadar mevcut idi. Büyük punto yazı ile de yazılı idi pınarın duvarında. Hatta bizim Konya’da şu an halen Hasan Ali Topbaş merhumun eşi ev komşumuz Sarıoğlanlı (yeni ismi Belören) Hacer Tobbaş teyzemiz, halen onu anarken “irahmetli amma ne kadar eyi müdürüdü, ne kadar eyi adamıdı, Allah rahmet eylesin, Hazim beğ” der. Bizi de onore eder sağ olsun.
Hazım AYIK’ın (Gücümengil) 8.Teşrinievvel 1941 yılında Konya’da kaleme aldığı, KENDİ DUYGULARIM adını verdiği şiir defterinin ilk sayfasında el yazısı ile “kısaca hayatım” da şöyle yazmış: “Rumi 1337 (1921) senesinin 1. Kanunda Konya’nın Hatıp nahiyesine bağlı Kilisıra köyünde doğdum. Babam 6 sene orduda çalışarak muamele ve hesap memurluğu yaparken ölen Mehmet Feyzi’dir. İlk tahsilimi Urfa’da (babasının memuriyeti nedeniyle), orta tahsilimi de Konya’da yaptım. İlk şiiri orta mektebin II. sınıfında karaladım… ……. ………. Şiirde mana, vezin ve kafiye arayan taraftara mensubum… Çok duyar az yazarım… Şu anda yeğeni Yurdagül ARMAĞAN’ın (Manavın Muhitin’in oğlu emekli arkeolog Mehmet Armağan’ın eşi, Bursa’da ikamet ediyorlar) kitaplığında ki mutena yerini koruyan şiir defterinin ilk sayfasında şair şöyle seslenmiş OKUYANLARA
EY KARDEŞLER BU HAYAT NE MUAMMA BİLEMEM YA İMTİHAN EDERSE; BÖYLE ZORA GELEMEM ! . . BİR BAKARSAN TABİAT, NE GÜZEL; NE HOŞ GİBİ BİR LAHZA DÜŞÜNÜRSEN RÜYA GİBİ; BOŞ GİBİ . . .
Hazim Bey; Konya’nın Fariske (burası Ermenek ilçesinin Göktepe Kasabası şimdi) ve Sarıoğlan Kasabaları’nda Nahiye Müdürlüğü, Konya Vilayet Tahrirat Kâtipliği (İl Özel Kalem Müdürlüğü) yaptıktan sonra Ankara’ya tayin olmuş, Tarım Orman Köy İşleri Bakanlığı Topraksu Genel Müdürlüğü Personel Daire Başkanlığı’ndan emekli olmuştur. Eşi Makbule Hanım, çocukları Feyzi, Fazıl, Mukadder ve Ahmet’tir. Fazıl GÜCÜMENGİL Topraksu Genel Müdürlüğü’nde göreve başlayıp Personel Genel Müdür Yardımcısı olmuş, Vakıflar Genel Müdürlüğü Personel Genel Müdürlüğü Yardımcılığından emekli olmuştur.
Hazim Bey, Benim küçüklüğümde 1959-60’lı yıllarda köye geldi. Köyün büyüklerinden ihtiyaçlı gençlerini devlet dairelerine koymak için çok çaba sarf etti. Ama köyün büyükleri “çift sürdüreceğiz, odun-yaprak kestireceğiz, davar-sığır güttüreceğiz” diyerek göndermediler adamın peşinden. Bunlardan sadece sanırım üç veya dört gencimiz faydalandı yani adamın ısrarlı isteklerine rağbet etmediler ama ona rağbet edip işe girenler çok memnun olup hayatlarını kurtardılar. Onun teşviki ile toprak su işlerine işe giren köylülerimiz Rıfkı Uluer, Osman Çalışır ve rahmetli Kocarap Ali’si Ali Kaymakçı idi. Başka var mı bilemiyorum. Hazim amca, hem şairdi hem iyi bir yazardı ama onun görevi başka idi. O güzel insan köy ve doğa aşığı idi onu tanıyabildiğim kadar.
Hazim amca merhum, iki kitap çıkardı. Az nüshalı idi ama çok şeyleri içeriyordu şiir olarak. İlki Hazım AYIK adıyla 1955 baskılı “KÖY YOLLARINDA”, İkincisi Hazım GÜCÜMENGİL adıyla 1966 baskılı “ALLAH YOLUNDA Dini ve Ahlaki Şiirler” adını taşıyordu.
Köy yollarında adlı kitabından iki dörtlüğü hatırımda kalmıştı. Çıktık sabahleyin güneş doğarken Fatma bacı ineğini sağarken Yamaçlarda dertli çobanlar varken Arkadaşlık tatlı köy yollarında
Köy düğünlerini överken ata binen gelinin damat evine getirilişine de Hazim amca şöyle derdi bir dörtlüğünde:
Gelini bindirirler eyerli ata Önde gider davul ile kırnata Yanda gelir dayı ile kaynata Gönlümden çıkar mı köy düğünleri.
Diye köy hevesinin sürdüğünü yansıtırdı.
Ankara’dan emekli olduktan sonra merhum, Konyamız’da çıkrıkçılar içinde bir büro tuttu ve “Hayırlı Emlak” adı altında emlakçılık yaptı bir süre. Kendisini ben babamın dostu ve şair ruhlu bir köylümüz olarak sürekli ziyaret ederdim çok sevinirdi..
O yıllardan bir hatıram:
Sene 1976 yılları idi sanırım. Bir kamyon almaya karar verdik köyden üç arkadaş. Hanımımın üç tane beşibirlisi var, onları bozduracağım, kamyonun peşinatına yatıracağım. Kendisine gelip bu işi danıştım baba vekili olarak, ama kamyon almakta kesin kararlıyım.
Hazim amca merhum bana şöyle dedi : “O altınlar kaç para eder?” “30 bin lira eder” dedim. “Oğlum gel, sen benim çok sevdiğim arkadaşım merhumun oğlusun, fakir aile çocuğusun. Hatıp yolunda, Deli Osman’ın Hanı’nın arkasında 4 dönüm 10 bin metre bir tarla var. Oraya 32 bin lira isterler. Ama ben sana orayı 30 bine alırım. Komisyon filanda istemem. İyi düşün. Kamyon dediğinin altından yel geçer, dört teker üstünde bir şey. Ama toprak gibi var mı? Sonunda çok işine yarar” dedi.
Ben artık kamyon almaya karalıyım ya, kapıdan çıkmak için acele ediyorum, onu sanki hiç duymuyorum. Merhum sertçe bağırdı : “Ulen! sen beni dinlemiyorsun değil mi?” “Dinliyorum amca.” “Peki, hangisinde karalısın?” “Kamyonda.” “Çık dışarı kerata, sizde akıl yok! Onacağınız yerden gece geçersiniz. Hadi kamyon alda biraz hovurt bakalım (hava at)” dedi kovaladı. Onun dediğini yapmış olsaydık şimdi maddi durumuzu çok farklı olurdu diyorum ama işte bazen insan yanılıyor. Rahmetli, çok genç denecek bir yaşta aniden vefat ediverdi. Allah rahmet eylesin, kabri cennet mekanı olsun.
Bana ısrarla Hazim amcamızı hatırlatıp mutlaka yazılması konusunda yazılar yazıp gönderen merhum Çerezci Ramazanı’nın oğlu Ahmet Turan kardeşime çok teşekkür ediyorum. Bu vesile ile dileğini yerine getirdiğim için de ayrıca mutluyum.
Şimdi köyümüzün sitesinin yöneticisinden ricam şu esas köyümüzün ünlüleri arsında ilk sıralarda yer alması gereken bir amcamızdır Hazim Gücümengil. Teklif benden sahip çıkmak onlardan.
Saygı ile
Ortalama Üye Değerlendirmesi
Yorum Sayısı: 4 / 4
Kalıcı kılabilmek
Yazan:: İsmail detseli () Tarih: 28-03-2011 10:30
Yazan:: İsmail detseli Tarih: 28-03-2011 10:30
Değerli hemşerim sevgili fazıl bey sizinle tanışmayı çok arzu ettim nasip olmadı yalnız hazim amca merhum ile babamın arkadaşı olduğunu bildiğimden çok görüşmelerimiz oldu. bunlar gibi değerli insanlarımızın hayatını yazıp kalıcı kılmaktır amacım. bunu becerebildi isem kendimi mutlu addederim. sevgi ve saygılarımla.İçinizden biriyim Şair ve yazar İsmail DETSELİ
» Bu Yorumu Administratore raporla
» Yorumu cevapla...
Hayırlı akşamlar
Yazan:: Fazı Gücümengil () Tarih: 01-03-2011 17:40
Yazan:: Fazı Gücümengil Tarih: 01-03-2011 17:40
Değerli hemşerim merhum babamla ilgili görüşlerinize çok teşekkür ederim.
teşekkür
Yazan:: ahmetturan () Tarih: 30-08-2010 21:14
Yazan:: ahmetturan Tarih: 30-08-2010 21:14
hazım gücümengilile ilgili yazınızı çok beğendik yorumunuz için teşekkürler
ünlülerimiz
Yazan:: ahmet turan () Tarih: 30-08-2010 19:55
Yazan:: ahmet turan Tarih: 30-08-2010 19:55
süper bir yorum yapılmış söylenecek başka bir şey yok tebrikler saygılar
8TU KQR A 6 E IXP 1 HYK T44 S C R MEY N WEW
Selçuk Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Araştırma Görevlisi Bizantolog İlker Mete Mimiroğlu, Eşi Araştırma Görevlisi Arzu Mimiroğlu ve bölüm öğrencileri, köyümüzü ve Alısumas Tepesini kapsayan araştırma gezisi düzenlediler.
Kilistra'da kış ve düğün resimleri eklenmiştir...
Receb-i şerifin ilk Cuma gecesi Regaib gecesidir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, bu gecenin kıymeti daha da artmaktadır. Allahü teâlâ, bu gecede, mümin kullarına, ragibetler, yani ihsanlar, ikramlar yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua red olunmaz ve namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir.2012 Regaip Kandilini 24 Mayıs Perşembeyi Cuma'ya bağlayan gecede idrak edeceğiz. Kandiliniz mübarek olsun
2008 YILI OLAGAN GENEL KURULU TOPLANTISI 17/2/2008 PAZAR GÜNÜ SAAT 13,00 DE DERNEK MERKEZİ (YAYLA GÜZİDE HANIM SOKAK GÜZİDE AP.No.18/A BAHÇELİEVLER / İST. ADRESİNDEDİR. İSTANBULDAKİ TÜM HEMŞEHRİLERİMİZİN GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILIP YENİ YÖNETİM KURULU ve ORGANLARINI SEÇMELERİNİ KURUCU BAŞKAN OLARAK RİCA EDİYORUM.(Dernegimizin yaşaması için bu gereklidir.) LÜTFEN HERKEZ YANINDA BİRİNİ GETİRSİN
Hasan ATEŞCİ İst.Dern.Başk.
Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemine ait 500’e yakın eserin bulunduğu, 9 bin yıllık tarihe beşiklik eden tarih ve kültür şehri Konya, turizmde sadece Mevlânâ Müzesi, İnce Minare ve Karatay Müzesi ile tanındığı için yeterince yabancı turist çekemiyor.
Konya Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği, Türsab, Gazeteciler Cemiyeti, Turistik Belgeli Konaklama ve Yiyecek İçecek Tesisleri, Otelciler Odası, Lokantacılar Odası ve üye sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan ortak çalışmalar sonucu Konya’nın 7 harikası Mevlana Kültür Merkezinde ve Kule Site Alışveriş Merkezinde oylanıyor.
Türkiye'yi ağlatan kazada 2 kayıp da bizim köyden..
Ürgüp Göreme'ye geziye giden 2-A sınıfı öğrencilerini taşıyan otobüs, Aksaray'da kaza yapmış ve 33 öğrenci ve veli kazada hayatını kaybetmişti.
Tüm İslam aleminin ve değerli köylülerimizin Ramazan Bayramını kutlar daha nice bayramlara sağlık mutluluk birlik ve beraberlik içinde erişmelerini dileriz.
Dernek Yönetim Kurulu
Konya Postası gazetesi yazarı İlker Mete Mimiroğlu'nun 18 Ağustos 2008 tarihli gazetede yayınlanan makalesini buradan okuyabilirsiniz. Yazara köyümüzle ilgili yaptığı çalışmalardan ve hassasiyetinden dolayı teşekkür ederiz.
Bugünkü bölümümüzde de, İlker Mete Mimiroğlu’nın, “ Günümüze ulaşabilen bir Ortaçağ kenti” makalesine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Tekkeli Osman Demir (Çavuş Osmanı) 19-Mart-2008 Çarşamba günü vefat etmiştir. Akşam namazı sırasında defnedilmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm hemşehrilerimize başsağlığı dileriz.
Kurban Bayramınızı en içten duygularla kutlar yaşam boyu sağlıklar dilerim
YÖNETİM KURULU ADINA B Ş K Ragıp K A D I O Ğ L U
GİDESİM GELDİ
Yıllardır ayrıyım Gökyurt köyünden Çok özledim bir gün gidesim geldi Köy içinde yaren ahbap dolaşıp Eş dostuma bir selam edesim geldi
Sayın İsmail Detseli'nin şiirni okumak için bu linki tıklayınız veya Sizden Gelenler Bölümünü ziyaret edinizi
Sayın İsmail Detseli'nin Memleket Gazetesi'nde çıkan yazısı. Orjinali için bu linki tıklayabilir veya buradan okumaya devam edebilirsiniz.
İsmail DETSELİ
Köyümüz'ün gazisini kaybettik
İstanbul'daki Geleneksel Pikniğimiz daha önceden açıkladığımız Çatalca'daki yerde yapılmayacaktır. Bu seneki piknik yeri olarak "Beykoz Korusu'nda 3 Haziran 2007 Pazar günü yapılacaktır.
Tüm Hemşehrilerimize duyurulur. HASAN ATEŞCİ İst. Denek Başkanı
Köyümüzden Süleyman Güney (Kıbrıslılaın Süleyman) vefat etmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm köylümüze başsağlığı dileriz.
Kilistra (Gökyurt) Kültür ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu
Hemen çevresindekiler yanına yaklaşıp, neye baktığını acaba neyin noksan olduğunu sordular sanırım. Kulaklığını eliyle iyice kulağına yerleştiren İnönü merhum, yarı soranlara, yarı da mikrofona doğru yükselen sesiyle şunları söyledi: “Hani benim kader arkadaşım, silah arkadaşım, can dostum sakallı Memiş’im yok mu?” dedi. Devamı için Ünlülerimiz linkini veya burayı tıklayabilirsiniz.
Kilistra Gökyurt Kültür ve Turizm Derneğinin yapılan olağan genel kurulunda yeni dernek yönetimi seçilmiştir.
23 Eylül 2009 Çarşamba İsmail Detseli’nin Memleket Gazetesi’ndeki yazısı. Ah o eski Ramazanlar: Eskiden beridir Anadolu’muzda Ramazan ayının atmosferi bir başka olur. Tabii Konya’mızda ve civar dağ köylerinde bu Ramazan’a yaklaşım bir başkadır.
Sayın İsmail Detseli'nin TYB (Türkiye Yazarlar Birliği) binasında, yeni kitabı için tanıtım ve imza günü vardır. Tüm hemşehrilerimiz imza gününe davetlidir. Yer : TYB Binası Tarih : 21 Temmuz 2010 Saat: 11:00
Kilistra Antik kenti M.S. 7. y.y'da Kapodokya benzeri yumuşak kayaların oyulması ile bir çok kaya yerleşmesi oluşturulmuştur. 1998 yılında giderleri il özel idare müdürlüğü tarafından karşılanmak üzere Konya Müze Müdürlüğü adına yapılan kurtarma kazısı çalışmalarında, Haç Planlı Şapel, Sümbül Kilise, Büyük Su Sarnıcı ve Şırahanelerde temizlik, restorasyon, çevre düzenlemesi yapılmıştır.
Tüm İslam aleminin ve Gökyurt'lu hemşerilerimizin bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi mübarek olsun. Bu mübarek gecenin Vatanımıza, Milletimize ve Tüm İsalam alemine hayırlar getirmesi dileğiyle.
Sayı İsmail Detseliden bir çalışma daha.. Babamızdan dedemizden dinlediğimiz, hayal meyal hatırladığımız Arzu ile Kamber masalı artık arşivimizde yer alıyor. Arzu ile Kamber Masalını okumak için burayı tıklayınız veya Hikaye ve Masallar bölümümüzden okuyabilirsiniz.
Berat Kandili, Yüce Rabbimiz nezdinde beratımıza vesile olduğu, Rabbimizin affediciliğine ve bağışlayıcılığına sığınmayı öğrettiği gibi, aynı zamanda kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma günüdür. Yaradan’ın affına erebilmek için yaradılanı affetme günüdür. Diyanet İşleri Başkanlığının Mesajını okumak için tıklayınız
29 Mart 2009 tarihinde Ülkemizde yerel seçimler yapılmıştır. Her İl, İlçe, Belde ve köylerimiz 5 yıl süreyle kendilerini yönetecek kişileri seçmek amacıyla sandık başına gitmiştir.
11. Geleneksel Gökyurt Köyü Kültür ve Turizm Şöleni
Geleneksel Şölenimizle ilgili bilgiler aşağıdaki gibidir. Tüm köylülerimize önemle duyurulur.
Mevlüt Saatçi ve Bitti Hüseyin'i ni kaybettik...
Derneğimizin kısa mesaj ile üyelerimizi bilgilemdirme sistemi faaliyete geçmiştir...Vefat, düğün, hastalık gibi hemşerilerimizin özel veya acılı günleri kısa mesaj sistemi ile duyurulacaktır. Bu bağlamda üyelerimizin ve hemşerilerimizin dernek yönetimi ile irtibata geçerek cep telefon numaralarını güncellemeleri gerekmektedir. Bu konuda göstereceğiniz hassasiyet için şimdiden teşekkür ederiz.
Bizim köyümüzün yüksek ve efsanevi bir tarihe sahip olan Alisumas Dağının zirvesine yakın olan bir pınarın efasnesini anlatacağım bu yazımda. İsmail Detseli Yazının devamını okumak için bu linki veya Hikaye ve Masallar bölümümüzdeki ilgili yeri tıklayabilirler.
Kilistralı esnafların tanıtıldığı 'HARMANLAR' bölümü eklenmiştir
Yaklaşık 40 yıldır kazılar yapılan çatalhöyük ve (diğer iki höyük) Konya'ya gidildiğinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir. Konya’nın Çumra İlçesi sınırlarında olan bu höyük'te yapılan çalışmalar sonucunda 13 yapı katı açığa çıkartılmıştır. Zoldra ise Kilistra civarındaki diğer bir ilginç höyüktür.
Köylümüz Ali Baloğlu (Bittigilin Ali) 02-03-2009 günü vefat etmiştir. Cenazesi ikindi namazını müteakip üçler mezarlığına defnedilmiştir. Merhuma Allah tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz.
Derneğimizin çeşitli tarihlerde İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde gerçerkleştirdiği ziyaret gezileri ve neticeleri aşağıda belirtilmiştir. Gezilerde görüşülen köylülerimiz birlik ve beraberlik içerisinde köyümüzün kalkınması için tüm gayretleri göstereceklerini belirtmişlerdir.
Karun Hazinesi'ne ait kanatlı denizatı biçimindeki altın broşun, Uşak Arkeoloji Müzesi'nden çalınıp yerine sahtesinin konulması müzelerdeki güvenlik açığını bir kez daha gündeme getirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı soruşturmanın devam ettiğini söylerken, Karun Hazinesi'nin Türkiye'ye kazandırılmasında emeği geçenler ise hırsızlık olayına haklı olarak daha fazla tepki gösteriyor. Ülkemiz müzelerinde çok değerli kültür hazineleri sergileniyor, ancak gelişmiş teknolojilere dayalı güvenlik sistemleri ne yazık ki hala yok.
Kalıcı kılabilmek
Yazan:: İsmail detseli () Tarih: 28-03-2011 10:30