Okunma Sayısı : 1292
Memleket Gazetesi Sene 1950 başları idi… Bizim 500 haneli Kilistra köyünde 5 veya 6 evde radyo vardı. Arkasında radyodan daha büyük bataryalar ile adeta bir çeyiz sandığını andırdığı için, ben yaştaki çocuklar “bunun içerisinden ses geldiğine göre içinde adam vardır” diye arkasına bakardık radyoların.
Amanini amanini amanini yandım Tiridine tiridine tiridine bandım Bedava mı sandın para vidim aldım
Of oooof (Hey Heeey) Manda yuva yapmış söğüt dalına amman amman Yavrusunu sinek kapmış gördün mü amanini yandım Amanini amanini amanini yandım Tiridine tiridine tiridine bandım Bedava mı sandın para vidim aldım
Of oooof (Hey Heeey) Aşağıdan geliyor Türkmen koyunu amman amman Selviye benzettim yarin boyunu amanini yandım Amanini amanini amanini yandım Tiridine tiridine tiridine bandım Bedava mı sandın para vidim aldım
Of oooof (Hey Heeey) Aşağıdan geliyor al yeşil bayrak amman aman Sen kimin yarisin her yanın oynak amman amman Amanini amanini amanini yandım Tiridine tiridine tiridine bandım Bedava mı sandın para vidim aldım
Bu türkünün benim belleğimde öyle bir önemli yeri var ki sormayın. O hatırayı canlandırmak için geçmişi göz önüme getirip olayın merhum figüranlarını anmak ve rahmetle yâd etmek için kaleme alıyorum bu yazımı. Türkünün içindeki mizahi durumdan daha çok mecazi bir hatırat bulacaksınız içerikte. Türkünün yarısını başlığa koydum yarısını da sonuna bıraktım. Bu da önemli...
Sene 1950 başları idi… Bizim 500 haneli Kilistra köyünde 5 veya 6 evde radyo vardı. Arkasında radyodan daha büyük bataryalar ile adeta bir çeyiz sandığını andırdığı için, ben yaştaki çocuklar “bunun içerisinden ses geldiğine göre içinde adam vardır” diye arkasına bakardık radyoların.
Bu Kastamonu türküsü o yıllarda olduğuna inanılamayan abartılı sözleri ile bilhassa kırsal kesim insanlarının gönlünde büyük yer edinmiş. Herkes en kısa zamanda onun tamamını öğrenmek için çaba sarf ediyordu. Ne Mandanın söğüt dalına yuva yapması, ne onun yavrusunu sinek kapması, ne öküzün torbadan düşmesi, ne de minareden Müezzinin düşmesini dinlemek… Çocuk gönlümde hayaller kurduğumu kimseye anlatamazdım.
O yıllarda bizim meşe ormanı bol olan köyümüz insanlarının dağdan odun toplayıp merkepler vasıtası ile şehre indirip satarak geçimlerini temin ettiği yıllar. Köyden üç arkadaş merkeplerinin sırtında odun yükü ile –şehere- Konya’ya geliyorlar. Sabahın erken vakti ortalık soğuk, yol uzun 40 km. Radyodan dinledikleri bu türküyü sıra ile okumaya başlamışlar. Bir koca Abdullah (Ateş), merhum bir Muslu (Dinçer), merhum bir yamalı Ramazan (Özüdoğru) merhum söylüyor… O diyor, seninki yanlış… Öbürü diyor, seninki yanlış…
Derken gidilen yol boyu akıllarının bir kenarına tirit yemeyi yer ederek. Bu hengame içerisinde Konya’ya gelirler… Odunları satıp merkeplerini bir hana bağlayıp (Aziziye Cami yanlarındaki) Kayıklı Kahve civarlarında bir lokantaya atarlar kendilerini. Konyamız’da da meşhur olan gelirken hep adından bahsettikleri o tiridi yiyecekler, çünkü çok acıkmışlardır. Üçü birden lokantaya dalarlar. İçlerinden biri hemen garsona “üç kişilik tirit yaptır gardaşım” der. Masaya otururlar…
Yanı başlarındaki masada da bir müşteri tirit yemektedir. Ona biri sorar:
-Gardaşım tiridin tabağı gaç para?
-İki buçuk lira.
-Eyvah…
Odunun yükünü o paraya satan bizimkilerde şafak atar. Ve tek tek lokantayı terk ederler, içlerinden bir tanesi kalır. Garson tiridi getirir masadaki “bu ne?” diye sorar. “Tirit” der garson… Adam “Gardaşım ben tirit istedim mi?” “Tabi istediniz üç kişilik tirit” diyen siz değil misiniz? Adam “yok ben tirit filan istemedim” deyince garson bu köylü adamın yeleğinin cebinde kösteği parlayan köstekli cep saatini alır ve kıçına bir tekme vurup çıkarır lokantadan. Köylü adam hemen yakındaki karakola gidip durumu anlatır ve garsondan aşçıdan şikayetçi olur. Yanında polis ile tekrar lokantaya gelir. Polis sorar lokantacıya, “durum nedir?” “Bunlar gelip üç kişilik tirit ısmarladılar ikisi gitti biz”de gelecekler sandık ama sipariş edilen tiridi de getirip masaya koyduk. Bu “ben söylemedim” diye itiraz etti. Bunların hepsi aynı. Yalan söylüyorlar… Tirit pahalı geldi, onun için çeşitli hileler yapıyorlar memur beğ sen aldanma bunlara” der. Polis adamı haklı görür ve saatini alır. Lokantacıya da “adama zorlamı tirit yedireceksin arkadaş bu söylememiş” der çıkarlar.
Polis köylü Ramazan’a ise “o tirit söyleyenleri sen tanır mısın?” diye sorar. “Tanırım” der. “Sizin köylüler mi?” “Yok başka köylüler ama tanırım”. “Her zaman durdukları belirli yerleri var mı?” “Var filan gayfede otururlar”. “Hadi gidelim de sen onları bana göster”. “Olur” der denilen gayfeye gelirler.
Polis kapıda kalır, köylü içeri girer, adamlar ordadır. Ramazan yanlarından geçerken “polis sizi arıyor, ya sizi ona göstereceğim, ya bana beşer lira vereceksiniz” deyince, “sesini çıkarma polis gitsin verelim” derler. Ramazan polise “yoklar memur beğ, gelirler belki ama ne zaman bilemem” der polis oradan ayrılırken Ramazan öbürlerinden hemen beşer lirayı alır polis tehdidi ile. Ve olayı detayları ile anlatır.
Tiritten kaçanlar da cezasını o günkü sattıkları iki merkep yükü odunun parası ile öderler Ramazan’a. Ramazan gider kilosu 50 kuruştan 10 kilo helva alır, 5 lira verir diğer beşliği de cebine koyar, onlara söylemez. “Biraz çok aldın oğlum hadi tirit parasını al 2.5 lira filan” demelerine kulak asmaz.
Köye kadar bu tirit türküsü ve muhabbeti ile gelirler. Artık öbürleri Ramazan’a birer enayi eğlencesi olurlar. Ramazan “bedava mı sandınız para verip aldım” dedikçe öbürleri deliye dönerler. Ama iş bitmez. Köye gelince Ramazan bir akşam köydeki bütün arkadaşlarını “akşam helva yemeye gelin” diye evine davet eder. Tabi Muslu ile Koca Abdullah’ı da helvayı yedikten sonra “arkadaşlar bu helva nedir diye sormadınız, ben söyleyim bu helva Koca Abdullah ile Muslu enayilerinin tirit helvası… Afiyet olsun, hikayeyi de bunlar anlatsın size” deyince ortalığı bir gülüşme alır. Bu güzel hikaye de bizim köyde yıllarca anlatılır.
İşte türkünün gerisi.
Of oooof (Hey Heeey) Sabah erken ezan okurken amman amman Müezzin minareden uçmuş gördün mü amanını yandım
(o yıllarda Düğünlerde bağlantıdan sonra alttaki parça söylenirdi) Tiridine tiridine suyuna da bandım Para verip aldım, bedava mı sandın Oğlan bizim kız bizim
Halt yeme derviş tekkeyi bekle…
Ortalama Üye Değerlendirmesi
3T1 RYF F Y T W G S6J DU8 3AU B78 U 8 3 NIE WS1 CU2
Gönderilen yeni yorum yok
Berat Kandili, Yüce Rabbimiz nezdinde beratımıza vesile olduğu, Rabbimizin affediciliğine ve bağışlayıcılığına sığınmayı öğrettiği gibi, aynı zamanda kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma günüdür. Yaradan’ın affına erebilmek için yaradılanı affetme günüdür. Diyanet İşleri Başkanlığının Mesajını okumak için tıklayınız
Derneğimizin çeşitli tarihlerde İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde gerçerkleştirdiği ziyaret gezileri ve neticeleri aşağıda belirtilmiştir. Gezilerde görüşülen köylülerimiz birlik ve beraberlik içerisinde köyümüzün kalkınması için tüm gayretleri göstereceklerini belirtmişlerdir.
23 Eylül 2009 Çarşamba İsmail Detseli’nin Memleket Gazetesi’ndeki yazısı. Ah o eski Ramazanlar: Eskiden beridir Anadolu’muzda Ramazan ayının atmosferi bir başka olur. Tabii Konya’mızda ve civar dağ köylerinde bu Ramazan’a yaklaşım bir başkadır.
Derneğimizin kısa mesaj ile üyelerimizi bilgilemdirme sistemi faaliyete geçmiştir...Vefat, düğün, hastalık gibi hemşerilerimizin özel veya acılı günleri kısa mesaj sistemi ile duyurulacaktır. Bu bağlamda üyelerimizin ve hemşerilerimizin dernek yönetimi ile irtibata geçerek cep telefon numaralarını güncellemeleri gerekmektedir. Bu konuda göstereceğiniz hassasiyet için şimdiden teşekkür ederiz.
Kilistra (Gökyurt) Kültür ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu
Hemen çevresindekiler yanına yaklaşıp, neye baktığını acaba neyin noksan olduğunu sordular sanırım. Kulaklığını eliyle iyice kulağına yerleştiren İnönü merhum, yarı soranlara, yarı da mikrofona doğru yükselen sesiyle şunları söyledi: “Hani benim kader arkadaşım, silah arkadaşım, can dostum sakallı Memiş’im yok mu?” dedi. Devamı için Ünlülerimiz linkini veya burayı tıklayabilirsiniz.
Kilistra'da kış ve düğün resimleri eklenmiştir...
Receb-i şerifin ilk Cuma gecesi Regaib gecesidir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, bu gecenin kıymeti daha da artmaktadır. Allahü teâlâ, bu gecede, mümin kullarına, ragibetler, yani ihsanlar, ikramlar yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua red olunmaz ve namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir.2012 Regaip Kandilini 24 Mayıs Perşembeyi Cuma'ya bağlayan gecede idrak edeceğiz. Kandiliniz mübarek olsun
Bizim köyümüzün yüksek ve efsanevi bir tarihe sahip olan Alisumas Dağının zirvesine yakın olan bir pınarın efasnesini anlatacağım bu yazımda. İsmail Detseli Yazının devamını okumak için bu linki veya Hikaye ve Masallar bölümümüzdeki ilgili yeri tıklayabilirler.
Köylümüz Ali Baloğlu (Bittigilin Ali) 02-03-2009 günü vefat etmiştir. Cenazesi ikindi namazını müteakip üçler mezarlığına defnedilmiştir. Merhuma Allah tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz.
Sayı İsmail Detseliden bir çalışma daha.. Babamızdan dedemizden dinlediğimiz, hayal meyal hatırladığımız Arzu ile Kamber masalı artık arşivimizde yer alıyor. Arzu ile Kamber Masalını okumak için burayı tıklayınız veya Hikaye ve Masallar bölümümüzden okuyabilirsiniz.
Sayın İsmail Detseli'nin TYB (Türkiye Yazarlar Birliği) binasında, yeni kitabı için tanıtım ve imza günü vardır. Tüm hemşehrilerimiz imza gününe davetlidir. Yer : TYB Binası Tarih : 21 Temmuz 2010 Saat: 11:00
Yaklaşık 40 yıldır kazılar yapılan çatalhöyük ve (diğer iki höyük) Konya'ya gidildiğinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir. Konya’nın Çumra İlçesi sınırlarında olan bu höyük'te yapılan çalışmalar sonucunda 13 yapı katı açığa çıkartılmıştır. Zoldra ise Kilistra civarındaki diğer bir ilginç höyüktür.
Konya Postası gazetesi yazarı İlker Mete Mimiroğlu'nun 18 Ağustos 2008 tarihli gazetede yayınlanan makalesini buradan okuyabilirsiniz. Yazara köyümüzle ilgili yaptığı çalışmalardan ve hassasiyetinden dolayı teşekkür ederiz.
Bugünkü bölümümüzde de, İlker Mete Mimiroğlu’nın, “ Günümüze ulaşabilen bir Ortaçağ kenti” makalesine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
29 Mart 2009 tarihinde Ülkemizde yerel seçimler yapılmıştır. Her İl, İlçe, Belde ve köylerimiz 5 yıl süreyle kendilerini yönetecek kişileri seçmek amacıyla sandık başına gitmiştir.
Tüm İslam aleminin ve Gökyurt'lu hemşerilerimizin bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi mübarek olsun. Bu mübarek gecenin Vatanımıza, Milletimize ve Tüm İsalam alemine hayırlar getirmesi dileğiyle.
Dernek Yönetim Kurulu
Köyümüzden Süleyman Güney (Kıbrıslılaın Süleyman) vefat etmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm köylümüze başsağlığı dileriz.
11. Geleneksel Gökyurt Köyü Kültür ve Turizm Şöleni
Geleneksel Şölenimizle ilgili bilgiler aşağıdaki gibidir. Tüm köylülerimize önemle duyurulur.
Konya Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği, Türsab, Gazeteciler Cemiyeti, Turistik Belgeli Konaklama ve Yiyecek İçecek Tesisleri, Otelciler Odası, Lokantacılar Odası ve üye sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan ortak çalışmalar sonucu Konya’nın 7 harikası Mevlana Kültür Merkezinde ve Kule Site Alışveriş Merkezinde oylanıyor.
Kilistralı esnafların tanıtıldığı 'HARMANLAR' bölümü eklenmiştir
Tüm İslam aleminin ve değerli köylülerimizin Ramazan Bayramını kutlar daha nice bayramlara sağlık mutluluk birlik ve beraberlik içinde erişmelerini dileriz.
Köyümüz'ün gazisini kaybettik
Sayın İsmail Detseli'nin Memleket Gazetesi'nde çıkan yazısı. Orjinali için bu linki tıklayabilir veya buradan okumaya devam edebilirsiniz.
İsmail DETSELİ
Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemine ait 500’e yakın eserin bulunduğu, 9 bin yıllık tarihe beşiklik eden tarih ve kültür şehri Konya, turizmde sadece Mevlânâ Müzesi, İnce Minare ve Karatay Müzesi ile tanındığı için yeterince yabancı turist çekemiyor.
Mevlüt Saatçi ve Bitti Hüseyin'i ni kaybettik...
2008 YILI OLAGAN GENEL KURULU TOPLANTISI 17/2/2008 PAZAR GÜNÜ SAAT 13,00 DE DERNEK MERKEZİ (YAYLA GÜZİDE HANIM SOKAK GÜZİDE AP.No.18/A BAHÇELİEVLER / İST. ADRESİNDEDİR. İSTANBULDAKİ TÜM HEMŞEHRİLERİMİZİN GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILIP YENİ YÖNETİM KURULU ve ORGANLARINI SEÇMELERİNİ KURUCU BAŞKAN OLARAK RİCA EDİYORUM.(Dernegimizin yaşaması için bu gereklidir.) LÜTFEN HERKEZ YANINDA BİRİNİ GETİRSİN
Hasan ATEŞCİ İst.Dern.Başk.
Tekkeli Osman Demir (Çavuş Osmanı) 19-Mart-2008 Çarşamba günü vefat etmiştir. Akşam namazı sırasında defnedilmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm hemşehrilerimize başsağlığı dileriz.
GİDESİM GELDİ
Yıllardır ayrıyım Gökyurt köyünden Çok özledim bir gün gidesim geldi Köy içinde yaren ahbap dolaşıp Eş dostuma bir selam edesim geldi
Sayın İsmail Detseli'nin şiirni okumak için bu linki tıklayınız veya Sizden Gelenler Bölümünü ziyaret edinizi
Selçuk Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Araştırma Görevlisi Bizantolog İlker Mete Mimiroğlu, Eşi Araştırma Görevlisi Arzu Mimiroğlu ve bölüm öğrencileri, köyümüzü ve Alısumas Tepesini kapsayan araştırma gezisi düzenlediler.
Karun Hazinesi'ne ait kanatlı denizatı biçimindeki altın broşun, Uşak Arkeoloji Müzesi'nden çalınıp yerine sahtesinin konulması müzelerdeki güvenlik açığını bir kez daha gündeme getirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı soruşturmanın devam ettiğini söylerken, Karun Hazinesi'nin Türkiye'ye kazandırılmasında emeği geçenler ise hırsızlık olayına haklı olarak daha fazla tepki gösteriyor. Ülkemiz müzelerinde çok değerli kültür hazineleri sergileniyor, ancak gelişmiş teknolojilere dayalı güvenlik sistemleri ne yazık ki hala yok.
İstanbul'daki Geleneksel Pikniğimiz daha önceden açıkladığımız Çatalca'daki yerde yapılmayacaktır. Bu seneki piknik yeri olarak "Beykoz Korusu'nda 3 Haziran 2007 Pazar günü yapılacaktır.
Tüm Hemşehrilerimize duyurulur. HASAN ATEŞCİ İst. Denek Başkanı
Kilistra Gökyurt Kültür ve Turizm Derneğinin yapılan olağan genel kurulunda yeni dernek yönetimi seçilmiştir.
Kurban Bayramınızı en içten duygularla kutlar yaşam boyu sağlıklar dilerim
YÖNETİM KURULU ADINA B Ş K Ragıp K A D I O Ğ L U
Kilistra Antik kenti M.S. 7. y.y'da Kapodokya benzeri yumuşak kayaların oyulması ile bir çok kaya yerleşmesi oluşturulmuştur. 1998 yılında giderleri il özel idare müdürlüğü tarafından karşılanmak üzere Konya Müze Müdürlüğü adına yapılan kurtarma kazısı çalışmalarında, Haç Planlı Şapel, Sümbül Kilise, Büyük Su Sarnıcı ve Şırahanelerde temizlik, restorasyon, çevre düzenlemesi yapılmıştır.
Türkiye'yi ağlatan kazada 2 kayıp da bizim köyden..
Ürgüp Göreme'ye geziye giden 2-A sınıfı öğrencilerini taşıyan otobüs, Aksaray'da kaza yapmış ve 33 öğrenci ve veli kazada hayatını kaybetmişti.