Kendi Ağzından Şair İsmail DETSELİ'nin hayat hikayesidir.
1337 Rumi doğumlu Osman ile 1337rumi doğumlu Meryem den 1945 miladi yılının tahminen ekim ayının birinde patatesler sökülürken, dünyaya geldiğimi söylerdi rahmetli Annem. bu söyleyişte benim bu tarihten bir bir buçuk ay daha önce doğduğumun bir işaretidir nüfusa kaydedilişimde ayrı bir muamma konyanın hatıp mahallesi o zaman civar köylerin nahiyesi bizim köye de takribi 40 veya 45 kilometre yol yok vasıta yok babamın samimi bir arkadaşı 1947 de askere giderken babam beni nüfusa yazdırmasını ondan rica edero adamda tahmini bir gün vererek iki yıl gecikme ile nüfusa kaydım gerçekleşir şimdi bilinen doğumum 01 ekim 1945 tir ben çok fakir bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelmişim çok zayıf ve çelimsiz olmama rağmen çokta zeki imişim çünkü üç yaşımdan sonra olmuş olan olayları bir bir hatırlıyorum.
Bu arada yaşam sürüyor babam kemik veremi hastası bizi annem besliyor öküzle çift sürüyor evde ekmek yapıyor hasılı bin bir güçlükle bizi beslemeye çalışıyor.Yıl 1952 okula başlama yılım nüfus kağıdım elimde kendim okula gittim ve baş öğretmen A İhsan DEMİRALAY beye okula kaydımı yaptırdım okullu yıllarım başladı 1 ve 2 ici sınıfları köyümüzden
Eğitmen Durmuş Başişçi Beyden okuduktan sonra üçüncü sınıfı genç bir bayan öğretmenim Sevim Aykut Hanımda okudum bu hanım öğretmenin gelmesi bende seri okumayı başlattı babam hastalığından dolayı çok çeşitli hastanelerde yatıyordu o yıl eğridir kemik hastanesinden gelmişti gelirken bir arkadaşının hediye ettiği KEREM ile ASLI kitabını bana getirmişti yalnız kitap hikayesi ve şiirleri ile yazıldığından çok kalınca bir kitaptı o kitap benim hayatımda büyük değişikliklere yol açacaktı o kitabı büyük bir dikkatle okuyordum hatta çok yerlerini de ezberlemiştim ben kitabımı okurken babam annemi sert bir dille azarlıyordu bu kitabı al bunun elinden yarın bir gün polisin Fikret gibi başımıza dert olacak diyordu meğer daha evvel benim gibi okumaya meraklı polisin Fikret diye bir adam bir gün ben aşık oldum deyip sabah erkenden öküze bir eyer vurmuş ben halebe gidiyorum demişte köylü zor ikna etmiş kalmasını sağlamış babam anneme onu ima ediyormuş annem yumuşak bir dil ile benim elimden kitabı aldı haydi kuzum yat sabah yine okursun dedi hep beraber kandili ( IŞIK) üfleyip ( söndürmek ) yattık ama benim gözüme uyku girmiyordu babam gil uyuduktan sonra kalktım sobanın arkasına gizlendim kandilin ışığında yine aşık KEREMİ okumaya başladım okurken orada uyumuşum sızıp kalmışım bir rüya görüyorum iki ak sakallı derviş birde uşak kılığında bir adam üç kişi üç binit yani hayvan yalnız hayvanlar dünyada hiç benzerlerini bilmediğim şeylerdi ihtiyarlar hayvanlarda binili uşak tipli biri hayvanı yularından çekiyordu
Beni de o boş hayvana bindirdiler yola revan olduk ben çok korktuğumdan hiçbir şey söylemiyordum onlar kendi aralarında konuşuyorlardı köyümüzün 5 6 km re kadar uzağında suyu olmayan ardıç ve meşe ağaçlarının bol olduğu bir yere (oğlan koyağı) geldik ve burada mola verdiler hayvanlardan indiler. Bana bir şey isteyip istemediğimi sordular susadım dedim ağaçtan oyma bir maşrapa ile dut veya vişne şurubu gibi bir şey verdiler içtim haydi gidiyoruz dediler benimde elimden tutup yerden kaldırdılar tam hayvana bineceğim sırada ben annemi istiyorum ben anneme gideceğim diye ağlamaya başladım uyandığımda annemin o şefkatli kollarında ağlama kuzum ağlama yavrum diye beni teselli ediyordu ama ben onlara bu işi hiç söylemedim çünkü babam kızacak diye korkuyordum bu olaydan sonra bende bazı değişiklikler hasıl oldu olaylar karşısında yaşımdan büyük şeyler yapıp söyleyebiliyordum.
1957 yılında ilkokulu birincilikle bitirdim fakir bir aile olduğumuz için geçimimiz zordu ayrıca 5 kardeşte olmuştuk artık evde 7 nüfus vardı. Yeterli iaşe temin edemiyorduk bizim oralarda ek iş ancak başkasına çobanlık yapmakla olurdu bizde onu seçtik ve köyümüzün sığır sürüsünü otlatmak için çobanlığa başladık. Bu arada hoca olan dedemden dini bilgilerimi ve kuran okumayı da öğrendim. Bu işleri de yüz akı ile yaptıktan sonra annemin amca zadesi İzmir den köye gelmişti. Annem benim çok ısrar etmeme dayanamayıp beni akrabasına emanet ederek İzmir’e gönderdi.
1963 yılına kadar İzmir de çeşitli işlerde çalışarak köydeki aile bütçemize katkıda bulunuyordum 1963ten sonra İstanbul a ve Ankara ya giderek bir hayli yer gezdim ailemizi hiç unutmadan bırakmadan her yıl ziyaret ederek onları hiç üzmedim. Bu meyanda fırsat buldukça bazı şiirlerde yazıyordum ama hiç birini saklama gereğini duymadım ya da önemsemedim nihayet 1965 yılının Kasım 24 dünde asker olup anne babamın elini öpüp Manisa birinci piyade er eğitim Tugay ına 2. temel tabur 2. bölükte asker oldum iki yıl askerlikten sonra 1967 Kıbrıs harekâtı oldu teskerelerimiz gecikti 1968 yılbaşı ve ramazan bayramı günü teskere alıp yine İzmir e geldim.
Bir iki ay gezdikten sonra DYO boya fabrikalarında çalışmaya başladım ve 1968 yılı sonunda bir akrabamızın yardımı ile İstanbul da kendime ait zeytinyağı sabun ve benzeri temizlik maddelerini seyyar olarak satıp kendime iyi bir iş edindim bu işi 17 ay yaptıktan sonra babam ve annemin Israrı üzerine köye dönüp köyümüzün mahallesi olan KUMRALLI köyünden İsmail esen in kızı ESMA ile 14 Şubat 1971 Yılında evlendim 1974 yılında köy ihtiyar heyetinin ısrarı ile köy katipliğine başladım 5- 6 senede bu görevi yürüttüm nihayet 1979 yılında Konya ya göç ettim uzun yol şoförlüğü de dahil çeşitli
işlerde çalıştıktan sonra Türkiye Elektrik kurumu T. E. K köyde çalışanları bünyesine alması ile köy devrinden bu kurumda nisan 1986 yılında şoför olarak işe başladım 30 eylül 1994 yılında bu kurumdan emekli oldum 1995 yılından bu yana çeşitli gazete ve dergilerde ramazan manileri taşlamalar ve şiirlerim yayınlanmakta 2004 yılında ramazan ay ı boyunca yerel bir gazetede eski hikayeleri şiire dönüştürerek yayınladım 1995 yılından beri yerel TV erde bilimsel kültürel aktüel ve güncel konularda konuşmacı ve şair olarak katılmaktayım 1954 yılında başlayan ozanlık aşkı bundan sonra depreşti adeta bu yolda koşarcasına itina ile eski şiirlerime yenileri ekleyerek dünya meşakkatini arkaya atarak geleceğe hizmet açısından yazmaya devam ediyorum 208 sayfalık bir şiir kitabımı GÖNÜLDEN DİLE DİLDEN KALEME adıyla çıkardım. Eğer sponsor bulursam iki üç kitap olacak kadar hikaye ve şiirlerim var halen 4 ü kız 3ü oğlan 7 çocuğum var.
Yaratılanlara karşı sevgi besliyorum. RABBİME şükrediyorum ALLAHA emanet olun diyorum.
Şair İsmail DETSELİ
09 Aralık 2004 EV
Sayın İsmail Detseli'nin TYB (Türkiye Yazarlar Birliği) binasında, yeni kitabı için tanıtım ve imza günü vardır. Tüm hemşehrilerimiz imza gününe davetlidir. Yer : TYB Binası Tarih : 21 Temmuz 2010 Saat: 11:00
Türkiye'yi ağlatan kazada 2 kayıp da bizim köyden..
Ürgüp Göreme'ye geziye giden 2-A sınıfı öğrencilerini taşıyan otobüs, Aksaray'da kaza yapmış ve 33 öğrenci ve veli kazada hayatını kaybetmişti.
Sayı İsmail Detseliden bir çalışma daha.. Babamızdan dedemizden dinlediğimiz, hayal meyal hatırladığımız Arzu ile Kamber masalı artık arşivimizde yer alıyor. Arzu ile Kamber Masalını okumak için burayı tıklayınız veya Hikaye ve Masallar bölümümüzden okuyabilirsiniz.
Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemine ait 500’e yakın eserin bulunduğu, 9 bin yıllık tarihe beşiklik eden tarih ve kültür şehri Konya, turizmde sadece Mevlânâ Müzesi, İnce Minare ve Karatay Müzesi ile tanındığı için yeterince yabancı turist çekemiyor.
Konya Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği, Türsab, Gazeteciler Cemiyeti, Turistik Belgeli Konaklama ve Yiyecek İçecek Tesisleri, Otelciler Odası, Lokantacılar Odası ve üye sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan ortak çalışmalar sonucu Konya’nın 7 harikası Mevlana Kültür Merkezinde ve Kule Site Alışveriş Merkezinde oylanıyor.
Kilistra Antik kenti M.S. 7. y.y'da Kapodokya benzeri yumuşak kayaların oyulması ile bir çok kaya yerleşmesi oluşturulmuştur. 1998 yılında giderleri il özel idare müdürlüğü tarafından karşılanmak üzere Konya Müze Müdürlüğü adına yapılan kurtarma kazısı çalışmalarında, Haç Planlı Şapel, Sümbül Kilise, Büyük Su Sarnıcı ve Şırahanelerde temizlik, restorasyon, çevre düzenlemesi yapılmıştır.
11. Geleneksel Gökyurt Köyü Kültür ve Turizm Şöleni
Geleneksel Şölenimizle ilgili bilgiler aşağıdaki gibidir. Tüm köylülerimize önemle duyurulur.
Derneğimizin kısa mesaj ile üyelerimizi bilgilemdirme sistemi faaliyete geçmiştir...Vefat, düğün, hastalık gibi hemşerilerimizin özel veya acılı günleri kısa mesaj sistemi ile duyurulacaktır. Bu bağlamda üyelerimizin ve hemşerilerimizin dernek yönetimi ile irtibata geçerek cep telefon numaralarını güncellemeleri gerekmektedir. Bu konuda göstereceğiniz hassasiyet için şimdiden teşekkür ederiz.
Kilistra (Gökyurt) Kültür ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu
Köyümüz'ün gazisini kaybettik
Köylümüz Ali Baloğlu (Bittigilin Ali) 02-03-2009 günü vefat etmiştir. Cenazesi ikindi namazını müteakip üçler mezarlığına defnedilmiştir. Merhuma Allah tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz.
Kilistra'da kış ve düğün resimleri eklenmiştir...
Yaklaşık 40 yıldır kazılar yapılan çatalhöyük ve (diğer iki höyük) Konya'ya gidildiğinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir. Konya’nın Çumra İlçesi sınırlarında olan bu höyük'te yapılan çalışmalar sonucunda 13 yapı katı açığa çıkartılmıştır. Zoldra ise Kilistra civarındaki diğer bir ilginç höyüktür.
Tekkeli Osman Demir (Çavuş Osmanı) 19-Mart-2008 Çarşamba günü vefat etmiştir. Akşam namazı sırasında defnedilmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm hemşehrilerimize başsağlığı dileriz.
23 Eylül 2009 Çarşamba İsmail Detseli’nin Memleket Gazetesi’ndeki yazısı. Ah o eski Ramazanlar: Eskiden beridir Anadolu’muzda Ramazan ayının atmosferi bir başka olur. Tabii Konya’mızda ve civar dağ köylerinde bu Ramazan’a yaklaşım bir başkadır.
Karun Hazinesi'ne ait kanatlı denizatı biçimindeki altın broşun, Uşak Arkeoloji Müzesi'nden çalınıp yerine sahtesinin konulması müzelerdeki güvenlik açığını bir kez daha gündeme getirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı soruşturmanın devam ettiğini söylerken, Karun Hazinesi'nin Türkiye'ye kazandırılmasında emeği geçenler ise hırsızlık olayına haklı olarak daha fazla tepki gösteriyor. Ülkemiz müzelerinde çok değerli kültür hazineleri sergileniyor, ancak gelişmiş teknolojilere dayalı güvenlik sistemleri ne yazık ki hala yok.
Köyümüzden Süleyman Güney (Kıbrıslılaın Süleyman) vefat etmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm köylümüze başsağlığı dileriz.
Kilistra Gökyurt Kültür ve Turizm Derneğinin yapılan olağan genel kurulunda yeni dernek yönetimi seçilmiştir.
Konya Postası gazetesi yazarı İlker Mete Mimiroğlu'nun 18 Ağustos 2008 tarihli gazetede yayınlanan makalesini buradan okuyabilirsiniz. Yazara köyümüzle ilgili yaptığı çalışmalardan ve hassasiyetinden dolayı teşekkür ederiz.
Bugünkü bölümümüzde de, İlker Mete Mimiroğlu’nın, “ Günümüze ulaşabilen bir Ortaçağ kenti” makalesine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
İstanbul'daki Geleneksel Pikniğimiz daha önceden açıkladığımız Çatalca'daki yerde yapılmayacaktır. Bu seneki piknik yeri olarak "Beykoz Korusu'nda 3 Haziran 2007 Pazar günü yapılacaktır.
Tüm Hemşehrilerimize duyurulur. HASAN ATEŞCİ İst. Denek Başkanı
Sayın İsmail Detseli'nin Memleket Gazetesi'nde çıkan yazısı. Orjinali için bu linki tıklayabilir veya buradan okumaya devam edebilirsiniz.
İsmail DETSELİ
Tüm İslam aleminin ve değerli köylülerimizin Ramazan Bayramını kutlar daha nice bayramlara sağlık mutluluk birlik ve beraberlik içinde erişmelerini dileriz.
Dernek Yönetim Kurulu
Kurban Bayramınızı en içten duygularla kutlar yaşam boyu sağlıklar dilerim
YÖNETİM KURULU ADINA B Ş K Ragıp K A D I O Ğ L U
Receb-i şerifin ilk Cuma gecesi Regaib gecesidir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, bu gecenin kıymeti daha da artmaktadır. Allahü teâlâ, bu gecede, mümin kullarına, ragibetler, yani ihsanlar, ikramlar yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua red olunmaz ve namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir.2012 Regaip Kandilini 24 Mayıs Perşembeyi Cuma'ya bağlayan gecede idrak edeceğiz. Kandiliniz mübarek olsun
Selçuk Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Araştırma Görevlisi Bizantolog İlker Mete Mimiroğlu, Eşi Araştırma Görevlisi Arzu Mimiroğlu ve bölüm öğrencileri, köyümüzü ve Alısumas Tepesini kapsayan araştırma gezisi düzenlediler.
Mevlüt Saatçi ve Bitti Hüseyin'i ni kaybettik...
Tüm İslam aleminin ve Gökyurt'lu hemşerilerimizin bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi mübarek olsun. Bu mübarek gecenin Vatanımıza, Milletimize ve Tüm İsalam alemine hayırlar getirmesi dileğiyle.
Berat Kandili, Yüce Rabbimiz nezdinde beratımıza vesile olduğu, Rabbimizin affediciliğine ve bağışlayıcılığına sığınmayı öğrettiği gibi, aynı zamanda kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma günüdür. Yaradan’ın affına erebilmek için yaradılanı affetme günüdür. Diyanet İşleri Başkanlığının Mesajını okumak için tıklayınız
Hemen çevresindekiler yanına yaklaşıp, neye baktığını acaba neyin noksan olduğunu sordular sanırım. Kulaklığını eliyle iyice kulağına yerleştiren İnönü merhum, yarı soranlara, yarı da mikrofona doğru yükselen sesiyle şunları söyledi: “Hani benim kader arkadaşım, silah arkadaşım, can dostum sakallı Memiş’im yok mu?” dedi. Devamı için Ünlülerimiz linkini veya burayı tıklayabilirsiniz.
Bizim köyümüzün yüksek ve efsanevi bir tarihe sahip olan Alisumas Dağının zirvesine yakın olan bir pınarın efasnesini anlatacağım bu yazımda. İsmail Detseli Yazının devamını okumak için bu linki veya Hikaye ve Masallar bölümümüzdeki ilgili yeri tıklayabilirler.
Kilistralı esnafların tanıtıldığı 'HARMANLAR' bölümü eklenmiştir
29 Mart 2009 tarihinde Ülkemizde yerel seçimler yapılmıştır. Her İl, İlçe, Belde ve köylerimiz 5 yıl süreyle kendilerini yönetecek kişileri seçmek amacıyla sandık başına gitmiştir.
Derneğimizin çeşitli tarihlerde İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde gerçerkleştirdiği ziyaret gezileri ve neticeleri aşağıda belirtilmiştir. Gezilerde görüşülen köylülerimiz birlik ve beraberlik içerisinde köyümüzün kalkınması için tüm gayretleri göstereceklerini belirtmişlerdir.
2008 YILI OLAGAN GENEL KURULU TOPLANTISI 17/2/2008 PAZAR GÜNÜ SAAT 13,00 DE DERNEK MERKEZİ (YAYLA GÜZİDE HANIM SOKAK GÜZİDE AP.No.18/A BAHÇELİEVLER / İST. ADRESİNDEDİR. İSTANBULDAKİ TÜM HEMŞEHRİLERİMİZİN GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILIP YENİ YÖNETİM KURULU ve ORGANLARINI SEÇMELERİNİ KURUCU BAŞKAN OLARAK RİCA EDİYORUM.(Dernegimizin yaşaması için bu gereklidir.) LÜTFEN HERKEZ YANINDA BİRİNİ GETİRSİN
Hasan ATEŞCİ İst.Dern.Başk.
GİDESİM GELDİ
Yıllardır ayrıyım Gökyurt köyünden Çok özledim bir gün gidesim geldi Köy içinde yaren ahbap dolaşıp Eş dostuma bir selam edesim geldi
Sayın İsmail Detseli'nin şiirni okumak için bu linki tıklayınız veya Sizden Gelenler Bölümünü ziyaret edinizi